| Volta'nın bataryası oda sıcaklığında çalışır. | TED | بطارية فولتا تعمل على درجة حرارة الغرفة. |
| Okyanusların, yaklaşık bir buçuk mil kadar derinlerinde, neredeyse kaynama sıcaklığında suda yaşıyor. | TED | إنه يعيش في أعماق البحار، على عمق حوالي ميل ونصف تقريباً في درجة حرارة غليان الماء. |
| Oda sıcaklığında katı bir metaldir, fakat 30°C'de, yani 85°F gibi düşük bir sıcaklıkta erir. | TED | هو صلب في درجة حرارة الغرفة ولكنه ينصهر في درجة حرارة 30 سيليزية و 85 فهرنهايتية |
| Çekirdek sıcaklığında veya anbium kabulünde değişme yok. | Open Subtitles | لا تغير في درجة الحرارة الرئيسية ولا وجود لأية اشعاعات بيئية |
| Bu anlamı kızımızın gülüşünde arkadaşlarımızın sıcaklığında ya da inancımızda buluruz. | Open Subtitles | ونجده في ابتسامة ابنتنا في دفء أصدقائنا أو في راحة إيماننا |
| Elinizde oda sıcaklığında varsa harika olur hatta. | Open Subtitles | و ان كان لديك واحدة بدرجة حرارة الغرفة سيكون عظيما |
| İşlem oda sıcaklığında birkaç günde gerçekleşir. | TED | تُصنع في درجة حرارة الغرفة، خلال يومين فقط. |
| Tabii ki oda sıcaklığında da eriyebilirdi. | Open Subtitles | بالطبع هذه ستذوب حتى في درجة حرارة الغرفة |
| Şu an vücut sıcaklığında. | Open Subtitles | إنها في درجة حرارة الجسم في الوقت الراهن. |
| Bu ilaç her neyse bir kere kan dolaşımına girdi mi vücut sıcaklığında bulunduğundan bozulma sürecini başlatmış. | Open Subtitles | إذن , أيٌ ما أصابها عندما يضربها في مجرى الدم درجة حرارة الجسم تبدأ بالانخفاض |
| Eka-alüminyum izole edildiğinde oda sıcaklığında katı bir metal olduğunu göreceksiniz. | TED | وعند عزل ذرة " إيكا ألومنيوم " فانها تكون صلبة في درجة حرارة الغرفة |
| - Çikolata, vücut sıcaklığında erir. | Open Subtitles | الشوكولاته تذوب في درجة حرارة الدم. |
| Boğaz kısmı halen oldukça katı ama kalan yerleri oda sıcaklığında sayılır. | Open Subtitles | مازال البدن صلباً بعض الشيء ...لكن باقي أعضائه تقريباً عادت إلى درجة حرارة الغرفة |
| Çekirdek sıcaklığında veya ambient kabulünde değişme yok. | Open Subtitles | لا تغير في درجة الحرارة الرئيسية أَو أية إشعاعات بيئية |
| Oda sıcaklığında kaldığında bir virüse dönüşür. | Open Subtitles | عندما تتعرض الغرفة إلى درجة الحرارة . فإنه يتحول إلى فيروس متحول |
| Bazı ilaçlar yüksek sıcaklıklarda kararsızdır oda sıcaklığında bile. | Open Subtitles | بعض الأدوية مركباتها غير ثابتة في درجة الحرارة العالية وحتى لو في الغرفة |
| Ağlayan çocuğun feryadında, ninnilerinde annesinin sıcaklığında müzik var. | Open Subtitles | أنها عويل الطفل وأغنية العندليب الموسيقى في دفء الأم |
| Ve hayatımı gülüşünün sıcaklığında ve kanatlarının altında geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أعيش حياتي في دفء ابتسامتك وقوّة عناقك. |
| Umarım yumurtanı oda sıcaklığında seviyorsundur, biraz da rafadan. | Open Subtitles | آمل أنّك تُحبّ البيض بدرجة حرارة الغرفة، ومُتحجّرًا بعض الشيء. |
| 19 kere ateş edilmiş ve biri W. Rudolph'a isabet etmiş, oda sıcaklığında. | Open Subtitles | عشر طلقات ، أًطلقت و وليم رودلف وحرارة الغرفة |
| Oda sıcaklığında servis edilen türdeki şaraplardan. | Open Subtitles | إنه نوع من النبيذ يجب أن يقدم في حرارة الحجرة |
| O Zeyna'ydı... savaşın sıcaklığında güçlenen kudretli bir prenses. | Open Subtitles | (وقد كانت (زينا أميرة عظيمة خُلقت في خضم المعركة |