| Seçebileceğim ürün sınırı yok mu? | Open Subtitles | ليس هناك حدّ إلى كم من المواد التي أنا هَلّ بالإمكان أَنْ يَختارُ؟ |
| Ne kadar sinirlenirsen, o kadar güçleniyorsun ve öfkenin bir sınırı yok. | Open Subtitles | كلما زاد غضبك، كلما زادت قوتك، وليس هناك حدّ لغضبك. |
| EM: Bilmiyorum videoda fark edilebildi mi ama kaç seviye tünel olabileceğinin tam bir sınırı yok. | TED | لا أعرف إذا كنتم قد لاحظتم ذلك في الفيديو، لكن لا يوجد حد أقصى لعدد مستويات الأنفاق التي يمكن الوصول إليها. |
| Yüksek teknolojili dövmelerle yapabileceklerimizin sınırı yok. | TED | أنا أؤمن بأنه لا يوجد حدود لما نستطيع تحقيقه مع الوشوم عالية التقنية. |
| Bu konuşmayla ve, yeteneğiyle, insanları manipule etmesinin bir sınırı yok. | Open Subtitles | ،مع هذا الشخص وانحياز القبطان سيبدو أنه ليس هناك حدوداً لقدراتهم بالتلاعب بمشاعر الرجال |
| İnsan aklının, iyi ya da kötü anlamda, yapabileceklerinin hiçbir sınırı yok. | Open Subtitles | ليس هناك حدود لما يمكن أن نفعله بروح البشر للخير أو للشر |
| - Aileme yönelttiğin taciz kampanyasının sınırı yok mu? | Open Subtitles | هل حملتك التحرشية ضد عائلتي لها حدود ؟ |
| Bu kılıçla başarabileceklerimin sınırı yok. | Open Subtitles | . . بهذا السيف لا توجد حدود لما يمكننا تحقيقه |
| Yapabileceklerinin sınırı yok. | Open Subtitles | ليس هناك حدّ إلى ما سيَعمَلةُ. |
| Çocukluğunuzun da sınırı yok! | Open Subtitles | هناك حدّ إلى الطفولةِ. |
| Çocukluğunuzun da sınırı yok! | Open Subtitles | هناك حدّ إلى الطفولةِ. |
| Bu itaatsizliğin sınırı yok mu? | Open Subtitles | أليس هناك حدّ لهذا العصيان؟ |
| EM: Bence gerçek bir uzunluk sınırı yok. | TED | أعتقد أنه لا يوجد حد أقصى للطول. |
| Teyzenin senin için yapabileceklerinin sınırı yok. | Open Subtitles | لا يوجد حد لما يمكن أن تفعله خالتك لك |
| Ölene kadar yalnız olabilirsin. Zaman sınırı yok. | Open Subtitles | يمكنك ان تكون "وحيد" حتي يوم مماتك، لا يوجد حد زمني |
| Ve bundan sonra ulaşabileceklerimizin bir sınırı yok. | Open Subtitles | و لا يوجد حدود لما يمكن أن نحققة فى مسيرتنا بعد الأن |
| Ne kadar yükselip neler yapabileceğinin sınırı yok. | Open Subtitles | لا يوجد حدود للمراتب التي يمكن أن تصبح عليها وما يمكنكَ تحقيقه |
| - Narsistliğinin sınırı yok. | Open Subtitles | ـ لا يوجد حدود لنرجسيتك ـ أنا أمارس هذه اللعبة |
| Altında ateş yakarsan üreteceği hararetin sınırı yok demiş. | Open Subtitles | لتشعل النار تحتها... ولن يكون هناك حدوداً... لكمية الحرارة الناتجة عنها |
| Lex Luthor'ın yapabileceklerinin sınırı yok, evlat. | Open Subtitles | ليس هناك حدود لما قد يفعله ليكس لوثر يا بني |
| Tutkumun sınırı yok Mina! | Open Subtitles | (مشاعري ليس لها حدود يا (مينا |
| Zekamın sınırı yok. | Open Subtitles | لا توجد حدود لعبقريتي، أجل. |