ويكيبيديا

    "sadece güzel" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جميلة فقط
        
    • الجيدة فقط
        
    • الجميلات فقط
        
    • جميل
        
    • حسناء فقط
        
    • جميلة فحسب
        
    Ah, iyi. Anneniz sadece güzel değil, aynı zamanda zeki de. Open Subtitles إن والدتك ليست جميلة فقط ولكنها ماهرة أيضاً
    Clara-san sadece güzel değil... Aynı zamanda çok da iyi. Open Subtitles حسنا, كلارا ليست جميلة فقط,إنها لطيفة أيضا, أليس كذلك؟
    sadece güzel değil, çok da düşüncelisiniz. Open Subtitles أنت لست جميلة فقط ، بل مُراعية أيضا
    Ve sıkı bir dostlukta, dostuna sadece güzel şeyleri anlatırsın. Open Subtitles و في الصداقة الجيدة، نخبر بعضنا البعض بالاشياء الجيدة فقط
    sadece güzel şeyleri çalış hatırlamaya. Open Subtitles قبل أن تصبح فقط تذكر الاشياء الجيدة التى فعلتها من أجلك الاشياء الجيدة فقط
    Dur biraz, sadece güzel kızlara mı bedava veriyorsun? Open Subtitles مهلاً! أنت تفعل ذلك مع الفتيات الجميلات فقط
    Resif sadece güzel bir gezinti yeri değildir, senin en güçlü silahın olabilir. Open Subtitles الشعب المرجانية ليست فقط مكان جميل ، بل يمكن أن يكون سلاحك الأفضل.
    Henüz küçük bir çocukken bir gün büyük bir yıldız olacağımdan emindim ya da sadece güzel olacaktım... Open Subtitles عندما كنت صغيرة اعتقدت بكل ثقة أنني ذات يوم سأكون نجمة عظيمة جدا أو لربما حسناء فقط
    Sen tanışmış olduğum en inanılmaz kadınsın, sadece güzel de değilsin, aynı zamanda tatlı narin ve incesin ve tabii ki hırslı ve mükemmel. Open Subtitles أنتِ أفضل وأروع امرأة قابلتها في حياتي وأنتِ لستِ جميلة فحسب ولكنكِ لطيفة طيبة وحنونة
    Çünkü Lydia Martin sadece güzel değil. İnanılmaz akıllı. Open Subtitles لأن "ليديا مارتن" ليست جميلة فقط ليست مجرد ذكية بشكل لايصدق
    Bayan sadece güzel değil, aynı zamanda akıllı da. Open Subtitles سيدة ليست جميلة فقط , بل ذكية
    sadece güzel. Open Subtitles إنها جميلة فقط.
    Kathy, bak, Ben sadece güzel değilim. Open Subtitles انظري، أنا لستُ جميلة فقط.
    Ya da sadece güzel görünüp çenesini kapaması gereken Venüs her konuda fikir sahibi olmaya başlarsa ne olur biliyor musun? Open Subtitles أو (فينوس) و التي يجب أن تبدو جميلة فقط و تبقي فمها مغلقًا ..وتبدأ بأن يكون لهها رأي في كل شيء أتعلم ما يحدث لها؟
    - sadece güzel de değilsin. Open Subtitles لست جميلة فقط
    Birbirimize sadece güzel şeyleri anlatırdık. Open Subtitles ..كنا نخبر بعضنا البعض بالأشياء الجيدة فقط..
    sadece güzel şeyler hakkında konuşmak istiyorum. Open Subtitles أريد التحدث عن الأشياء الجيدة فقط.
    sadece güzel şeyler. Open Subtitles الأشياء الجيدة فقط
    Hayır, sadece güzel olanlar. Open Subtitles لا ، الجميلات فقط
    sadece güzel olanlardan. Open Subtitles الجميلات فقط إلكا)، نحن أسفون)
    - Ve sadece güzel olanlar değil Victor. Open Subtitles وليس الجميلات فقط (فكتور)
    Matematiği işe kattığınızda, sadece estetik sebeplerle ya da sadece güzel birşey üretmek için, çözdüğünüz problemler, dönüp dolaşır ve gerçek hayatta bir uygulamaya sahip oldukları ortaya çıkar. TED نستخدم الرياضيات لحل المشكلات التي لها قيمة جمالية فقط أو لصنع شيء جميل بدوره يتحول إلى تطبيق في عالم الواقع
    Çünkü senin için sadece güzel bir yüzden ibaret olmadığımı düşünesin diye gelmedim. Open Subtitles ربما لأني أردتك أن تنظر إلي أكثر من مجرد وجه جميل
    Ya da sadece güzel olacaktım. Open Subtitles أو لربما حسناء فقط
    sadece güzel olması değil. Open Subtitles لم تكن جميلة فحسب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد