| Baktık sakinleşiyor, ağzını tıkarız sahibine geri götürürüz. | Open Subtitles | عندما يهدأ , بأمكاننا أن نلفّه بهذه الكمامة التي صنعتها و بأمكاننا أخذه للرجل |
| Düşme korkusu olmadan havuzun kenarında dönüp durur çünkü dengesini korumaya çalışken zihnini sakinleşiyor. | Open Subtitles | سيجري حول حافة الحوض بدون خوف أو سقوط لأنه عندما يحاول الإبقاء على التوازن فعقله يهدأ |
| Bendeyken daha çabuk sakinleşiyor, çünkü süt kokusunu almıyor. | Open Subtitles | إنه يهدأ معي لأنه لا يشتم رائحة الحليب |
| Masa sakinleşiyor. | Open Subtitles | المنضدة تخمد. |
| Masa sakinleşiyor. | Open Subtitles | المنضدة تخمد. |
| Bu kadar öfkeli biri nasıl yemek yapacak kadar sakinleşiyor? | Open Subtitles | كيف يمكن لرجل بهكذا غضب ان يهدئ نفسه بما فيه الكفاية ليعد القهوة و البيض؟ |
| O neden sakinleşiyor? | Open Subtitles | لماذا هو يهدئ في نفسه ؟ |
| Ne zaman "Dolaplar, Dolaplar, Dolaplar, Dolaplar"ı duysa sakinleşiyor. | Open Subtitles | ...فهو دائما يهدأ حين يستمع إلى خزانة، خزانة ♪ ♪ خزانة، خزانة |
| Ne zaman "Dolaplar, Dolaplar, Dolaplar, Dolaplar"ı duysa sakinleşiyor. | Open Subtitles | أرجوك ظل مع (جو) أمام التلفاز فهو دائما يهدأ حين يستمع إلى... خزانة، خزانة ? |
| sakinleşiyor. | Open Subtitles | إنه يهدأ |
| sakinleşiyor. | Open Subtitles | - إنه يهدئ أعصابه - |