| Derevko CIA'e teslim olmadan önce, koz olarak örgütünün operasyon defterini saklamıştı. | Open Subtitles | قبل دريفكو حوّل نفسها إلى وكالة المخابرات المركزية، كقوة رفع، أخفت دليل عمليات منظمتها. |
| Anneme çok kızdığım için buraya geldim... çünkü seni benden saklamıştı ama şimdi nedenini anlıyorum. | Open Subtitles | عندما جئتُ إلى هُنا، كنتُ غاضباً من أميّ لأنها أخفت عنيّ السر، لكن أظن فهمت لماذا فعلت ذلك. |
| Korsan onları saklamıştı, ama şimdi yoklar. | Open Subtitles | القرصان خبّأها وهي الآن مفقودة |
| Ryan ve Esposito bulamadı çünkü saklamıştı. | Open Subtitles | لمْ يجدها (رايان) و(أسبوزيتو) لأنّه خبّأها. |
| Babam kimseler bulamasın diye saklamıştı, fakat ben nerede olduğunu hatırlıyorum! | Open Subtitles | لقد خبأها أبى لذا لا يمكن لأحد أن يجدها، لكنى أعرف مكانها! |
| Elmas bileziği o kasanın içine saklamıştı. | Open Subtitles | هناك حيث خبّأ السوار الألماسي ذاك. |
| Maureen, teybini servis arabasının içine saklamıştı. | Open Subtitles | لقد أخفت جهاز التسجيل في عربة الطعام |
| Bunca zaman benden saklamıştı. | Open Subtitles | وقد أخفت الأمر عنّي طيلة الوقت |
| Annem hastalığını benden saklamıştı. | Open Subtitles | "لقد أخفت والدتي أمر مرضها عني" |
| Jim iyi saklamıştı onları. | Open Subtitles | -كلاّ. لقد خبّأها بشكل جيّد جداً . |
| - Şu adam saklamıştı. | Open Subtitles | -الرجل خبأها هناك |
| Rick altını bir sebepten saklamıştı. | Open Subtitles | (ريك) خبّأ الذهب لسببٍ وجيه. |