| Üzerimde para taşımıyorum partnerin kimse ve nerede saklanıyorsa ona söyleyebilirsin. | Open Subtitles | كلا لست أحمل معي مالاً هيا قولي ذلك لشريكك أيضاً حيث يختبئ |
| Bu Ajan X denen adam 30 yıldır CIA'den saklanıyorsa bulunmak pek hoşuna gitmeyecektir. | Open Subtitles | اذا كان هو العميل أكس الذي يختبئ عن وكالة الأستخبارات المركزية طوال هذه السنين فلن يعتبر هو ان هذا شيء جيد |
| Sanırım her nerede saklanıyorsa orada kalmalı. | Open Subtitles | اظن انهُ يفترض أن يبقى في مكانهِ حيثُ يختبئ |
| Yani gerçekten kocasından saklanıyorsa mükemmel bir iş başarıyor. | Open Subtitles | أعني، إذا كانت حقاً تختبئ من زوجها إنها تقوم بعمل ممتاز من الطراز الأول. |
| Şayet saklanıyorsa korkarım samanlıkta iğne arıyor olacağız. | Open Subtitles | إذا كانت تختبئ... فأخشى أننا نبحث عن إبرة في كومة قش |
| Eğer saklanıyorsa nükleer saldırının gücünü emmek için saklanıyordur. | Open Subtitles | حيث يختبئ لامتصاص الطاقة الناجمة عن الهجمة النووية. |
| Bir eve girdiğiniz zaman silahlı birileri varsa yada biri silahıyla arkada saklanıyorsa, acımadan hepsini öldürün. | Open Subtitles | اذا دخلت اي منزل اي شخص يحمل سلاح اي شخص يختبئ بسلاح سوف تصفوهم! |
| Ya birimizin evinde saklanıyorsa? | Open Subtitles | ماذا إن كان يختبئ بأحد منازلنا؟ |
| Bu sırada, krenshaw Aşağıda köstümünü giymiş , farkedilmeyi bekleyerek saklanıyorsa. | Open Subtitles | في حين أنّ (كرينشو) في الأسفل يختبئ مرتدياً الزي الآخر منتظراً أن يتم إكتشافه. |
| Baskov bu civarlarda saklanıyorsa birinden yardım alıyordur. | Open Subtitles | إن كان (باسكوف) يختبئ محليًّا فلا بدّ أنّ هنالك مَن يعينه |
| - Eğer Drew burada saklanıyorsa, o bilir. | Open Subtitles | إن كان يختبئ هنا فسوف يعرف |
| Eğer Kurt Wilson bir yıldan beri burada saklanıyorsa, onu bulamayacağız. | Open Subtitles | لو كان (كورت ويلسون) يختبئ هنا لعامٍ، فإننا لن نجده. |
| Eğer Bay Boss'dan saklanıyorsa ilaçlarını almak için eve gidemez. | Open Subtitles | إذ كان يختبئ من السيد (بوس)، فإنه لا يستطيع العودة إلى المنزل لإستعادة دواءه |
| "Eğer hayallerin biryerlerde saklanıyorsa" | Open Subtitles | "إذا كانت أحلامك تختبئ في مكان ما" |
| Eğer Emmy burada saklanıyorsa, beklentilerini yüksek tuttuğu söylenemez. | Open Subtitles | لو أنّ (إيمي) تختبئ هنا، فإنّها لا تتوارَ عن الأنظار بالضبط. |
| Öncelikle şunu söylemek gerek ki Nikita Mears nerede saklanıyorsa ABD sınırlarına yakın bile değil. | Open Subtitles | (في البداية أود أن أطمئنك بأنه أينما تختبئ (نيكيتا فهي ليست بمكان قريب من الولايات المتحدة |
| Büyücü Amara'nın yerini bulun, her nerede saklanıyorsa. | Open Subtitles | اعثروا على المشعوذة (أمارا) أينما كانت تختبئ |