| Hah! Kaya altında saklanmayı eğlenceli mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أن الاختباء في صخرة صلبة شيئاً مرح؟ |
| Bu arada ordu gidiyor. Cole da saklanmayı bırakıp çiftliğine dönebilecek. | Open Subtitles | الجيش يغادر, لذا يمكن ل كول التوقف عن الاختباء والعودة إلي مزرعتة |
| Biliyorum. Cumartesi onun kamyonunun arkasında saklanmayı planlıyordum. | Open Subtitles | أعرف، كنت آمل الاختباء في شاحنته يوم السبت |
| saklanmayı bırak da karşıma çıkıp bir şey gibi yüzleş benimle. | Open Subtitles | حسنا ، لماذا لا تترك الإختباء و تخرج لتواجهنى كشئ ؟ |
| Dayak yedikten sonra buraya saklanmayı severdin. | Open Subtitles | . بعد أن هُزمنا . أنت كنت تُحب الإختباء هنا |
| Ama yine de saklanmayı, veya aranıza karışmayı seçiyor. | Open Subtitles | رغم ذلك إنها أختارت الأختباء أو فقط الأختلاط مع بقيتكم |
| Robert, hepimiz bu gibi durumlarda banyoya saklanmayı sevdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | روبيرت، جميعنا نعلم أنك تحب الاختباء في الحمام في هذه المناسبات |
| Robert, hepimiz bu gibi durumlarda banyoya saklanmayı sevdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | روبيرت، جميعنا نعلم أنك تحب الاختباء في الحمام في هذه المناسبات |
| Beyaz Köpekbalığı bana bir iyilik yap. Adamlarının arkasına saklanmayı bırak. | Open Subtitles | ايها القرش , توقف عن الاختباء وراء رجالك |
| Basit numaraların arkasına saklanmayı kes. Arkandan geliyorum. | Open Subtitles | و توقف عن الاختباء خلف هذة الارقام المزيفة فانا آتيت في المركز الثاني بعدك مباشرة |
| Bunca yıl nasıl saklanmayı başardın? | Open Subtitles | كيف استطعت الاختباء طوال كل تلك السنوات؟ |
| O yüzden hiçbir yere gitmeyeceğim ve sen de saklanmayı bırakabilirsin. | Open Subtitles | لذا فلن أذهبَ إلى أيِّ مكان، ويمكنكِ التوقُّفُ عن الاختباء |
| İstediğin her şeyi yapabilirsin ama sen bir çiftlikte saklanmayı tercih ediyorsun. | Open Subtitles | يمكن أن تفعل أي شئ، وكل ما فعلته هو الإختباء في مزرعة ما |
| Eğer mümkünse, en iyi hamle, saklanmayı imkansız kılmaktır. | Open Subtitles | إن كان بإمكانك تدبر ذلك, فالخطوة الأفضل .هي جعل الإختباء مستحيلا |
| Titreyen bir kız gibi saklanmayı bırak da bana kitabı getir. | Open Subtitles | كف عن الإختباء مثل الخادمات و أحضر لي الكتاب |
| - Eğer kalktıysa, korkmuştur ve saklanmayı denemiştir. | Open Subtitles | لو أنه إستيقظ فسوف يكون خائفاً وسيحاول الإختباء |
| - Eğer kalktıysa, korkmuştur ve saklanmayı denemiştir. | Open Subtitles | لو أنه إستيقظ فسوف يكون خائفاً وسيحاول الإختباء |
| Her suçlu karanlıkta saklanmayı sevmiyor demek. | Open Subtitles | حسناً، ليس كل مجرم يود الإختباء في الظلام. |
| Ama yine de saklanmayı, veya aranıza karışmayı seçiyor. | Open Subtitles | رغم ذلك إنها أختارت الأختباء أو فقط الأختلاط مع بقيتكم |
| saklanmayı deneseniz de Dua etmeniz beyhude | Open Subtitles | ربما تحاول وتختبئ وربما تحاول وتصلى |
| Bu ufak odada daha ne kadar saklanmayı planlıyorsun? | Open Subtitles | الي متي تخططين للاختباء في هذة الغرفة الصغيرة |
| Sadece saklanmayı, yalan söylemeyi... iyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | ...أنتم فقط تعلمون كيف تختفون و كيف تكذبون |
| Tamamen farklı görünüyorsun. Neden birden saklanmayı seçtin? | Open Subtitles | أجدك مختلفة بالكامل، لمَ هذا التخفي المفاجىء ؟ |
| Kaçmayı ve saklanmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | تحتاج أن تتوقف عن الركض والاختباء يجب عليك أن تتوقف ... .. |