| Fakat burada bir adam vardı salıncakların yanında-- etrafa sürekli birşeyi bekliyormuş gibi bakıyordu. | Open Subtitles | لكن كان هناك رجل قريب من الأرجوحة ظل ينظر حوله كأنه ينتظر شيئاً |
| salıncakların orada.Bana söyledi. | Open Subtitles | على الأرجوحة كان بانتظارك لقد أخبرني بذلك |
| salıncakların orada.Bana söyledi. | Open Subtitles | على الأرجوحة كان بانتظارك لقد أخبرني بذلك |
| Onunla salıncakların orada da savaşabiliriz, yani kum kutusunda savaşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | يجب علينا قتاله هناك عند الأرجوحة لذا لا يجب علينا مقاتلته هنا في الرمل |
| Seninle yarın 16:00'da salıncakların orada görüşecek. | Open Subtitles | يمكنها أن تقابلك غدا في الرابعة عصرا بجوار الأرجوحة |
| Sonra da salıncakların oraya kusmuştu. | Open Subtitles | ثم تقيأ بجانب الأرجوحة |