| Eğer Hollow'u içine alırsan, saldırırken Kaynak'ın güçlerini emebilirsin. | Open Subtitles | إذا كنت تأخذ في الغور، يمكنك استيعاب الطاقة والمصدر عندما يهاجم. |
| Birine saldırırken öldürülen bir hayvanın içinde bunu bulduk. | Open Subtitles | وجدنا هذا داخل حيوان قُتل بينما كان يهاجم أحدهم |
| Daniel Grayson Öldü Eski karısına saldırırken vuruldu. | Open Subtitles | دانييل جريسون ميت لقد أطلق عليه النار عندما هاجم زوجته السابقه |
| Birkaç gün önce, hemşireye saldırırken elini yaraladı. | Open Subtitles | جرح يده قبل بضعة أيام حينما كان يحاول مهاجمة ممرضة |
| Biz nehrin karşısına geçip, Tourelles'e saldırırken Talbot'un kuzeyden şehre saldırmasını kim önleyecek? | Open Subtitles | لو اننا على الجانب الاخر من النهر نهاجم من على الابراج ما الذى يمنع تالبوت من مهاجمه المدينه من الشمال |
| -Ben saldırırken senin savunman lazımdı. | Open Subtitles | ، كان من المفترض أن تتدافعى وقتما هاجمت |
| - İnançlarıma saldırırken, tüm davayı seninle beraber yürütemem. | Open Subtitles | - أنا لن أعمل في قضية بينما تهاجمين معتقداتي |
| Azimli Louhi dev bir kartala dönüşerek ordusunu kahramanların gemisine saldırırken sırtına koydu. | TED | بثبات، تحولت "لوهي" إلى نسرٍ عملاق حاملةً جيشها على ظهرها بينما يهاجم قارب الأبطال |
| Birini saldırırken gördün mü? | Open Subtitles | هَلْ رَأيتَ اي شخص يهاجم شخص ما؟ |
| saldırırken en arkada ama kaçarken de en önde gider. | Open Subtitles | سيكون آخر من يهاجم وأول من يفر. |
| Kütüphanede ablama saldırırken yakaladım onu. | Open Subtitles | رأيته وهو يهاجم أختي في المكتبة |
| Onu kütüphanede kız kardeşime saldırırken yakaladım. | Open Subtitles | رأيته وهو يهاجم أختي في المكتبة |
| Dışarıda bir hayvan insanlara saldırırken olmaz. | Open Subtitles | ليس بينما حيوان ما بالخارج يهاجم الناس |
| Çifte birisi saldırırken hizmetli odaya girdi. | Open Subtitles | شخصاً ما هاجم الشخصين عندما دخلت الخادمة |
| Tutuklu Gutorov görevli Burlakov'a saldırırken öldü. | Open Subtitles | الموقوف (جوتوروف) قُتل عندما هاجم الضابط (بورلاكوف). |
| Bu timsah adam o genç kıza saldırırken ben de tam trenimin gelmesini bekliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أنتظر قطاري فحسب... عندما هاجم هذا "الرجل التمساح..." تلك الفتاة الشابة. |
| Bugün de adamlar, o ticaret gemisine saldırırken ölecekler ve hepsinin bir yalan için olduğunu bilmeyecekler. | Open Subtitles | ورجال سيموتون اليوم عند مهاجمة تلك السفينة التجارية، وسيموتون وهم يجهلون أن كل شيء مبني على كذبة. |
| Çoğu insan, bir komandoya saldırırken iki kez düşünürdü. | Open Subtitles | معظم الناس ستفكر مرتين بشأن مهاجمة جندي مغوار |
| Güçlü bir orduyla kapıların birine saldırırken küçük birliklerin ikinci hatta üçüncü kapıdan içeri girmelerine olanak sağlarız. | Open Subtitles | نهاجم بوابة واحدة بجيش كبير مما يسمح للمجموعات الصغيرة بالدخول عبر البوابة الثانية،و البوابة الثالثة، ايضاً |
| Güçlü bir orduyla kapıların birine saldırırken küçük birliklerin ikinci hatta üçüncü kapıdan içeri girmelerine olanak sağlarız. | Open Subtitles | نهاجم بوابة واحدة بجيش كبير مما يسمح للمجموعات الصغيرة بالدخول عبر البوابة الثانية،و البوابة الثالثة، ايضاً |
| "Henry, arkadaşına saldırırken bilincin yerinde miydi?" | Open Subtitles | (هنري" أتدرك ما كنت تفعله "عندما هاجمت صديقك ؟ |
| Evet, evet, ben Reynolds'a saldırırken oradaydı, Windsor'u öldürdüğümde... | Open Subtitles | أجل، أجل حسناً لقد كانت هناك (حيث هاجمت(رينولدز) وقتلت(ويندسور |
| Marco seni bir kaç hafta önce eli silahlı bir adama saldırırken gördü. | Open Subtitles | (ماركو) رآكِ تهاجمين هارب مجنون يُطلق نار رشاشة قبل أسابيع قليلة. |
| Siena'ya onu aramaya gittik; onunla haydutlar ona saldırırken karşılaştık. | Open Subtitles | لقد رصددناها في (سيينا) حيث كانت هنالك عصابة تهاجمها. |