| Karşısına fırsat çıkmadığı için zırlayan sen değil miydin? - Al sana fırsat. | Open Subtitles | أنت من يبكي أنك لم تستغل الفرصة هذه فرصتك |
| Bir silahşör olmak istemiştin Fransa'ya hizmet etmek istemiştin, işte sana fırsat. | Open Subtitles | إنك تريد أن تكون فارساً و تريد خدمة فرنسا و هذه هي فرصتك |
| Geri kalanını söylemen için al sana fırsat. | Open Subtitles | حسناً, الأن حانت فرصتك لتكون صريح تماماً |
| Çıkman için sana fırsat doğdu. Bu son şansın. | Open Subtitles | هذه فرصتكَ للخروج فرصتُك الأخيرة. |
| İyi haberlerim var. Kendini geliştirmek için al sana fırsat. | Open Subtitles | حسنًا، الخبر السار، ها هي فرصتكِ للعمل على هذا. |
| İyi bir baba olmak istiyorsan al sana fırsat. | Open Subtitles | حسنا تريد فرصة لتكون اب هذه فرصتك اعطنا الهدف |
| Bu sana ağır geldiyse, vazgeçmek istiyorsan al sana fırsat. | Open Subtitles | إن كانت المهمة فوق طاقتك وأردت الانسحاب، فالآن فرصتك. |
| Onlar yalnızca sert görünürler. Bir kol kestin mi, hiç sesleri çıkmaz. Ondan sonra sana fırsat doğar. | Open Subtitles | اقطع ذراعاً، وسيخرسون، هذه فرصتك |
| İşte sana fırsat. Çıkart onu oradan. | Open Subtitles | لقد حصلت على فرصتك ، تحرك الآن |
| İşte sana fırsat, hadi onlara benim ne kadar berbat olduğumu söyle. | Open Subtitles | هذه فرصتك لتخبرك كم انا رجل سيء |
| Yine hırsızlık yapmak istersen, işte sana fırsat. | Open Subtitles | تمى" إذا كنتى تريدين أن تقتحمى المكان" و تسرقين ما به ,فهذه فرصتك |
| Eyalete hizmet etmek istiyorsan, işte sana fırsat. | Open Subtitles | إن كنت تريد خدمة شعبك ووطنك، فهذه فرصتك |
| Şey, al sana fırsat. | Open Subtitles | كيف أشعر حقاً حسناً، الآن فرصتك |
| İşte sana fırsat. Gece beslemesi. | Open Subtitles | هذه فرصتك العُظمى الإطعام الليلي |
| Bir şekilde yine bana yanlış yapmaya hazırlanıyorsan al sana fırsat. | Open Subtitles | إذا كنت مستعداً لأن تخطئ بحقي بطريقة أو بأخرى فهذه فرصتك . |
| Ne kadar yaşayacağını görmek için işte sana fırsat. | Open Subtitles | هذه فرصتك الأخيرة لكي تنجو بحياتك |
| İşte sana fırsat, sert çocuk. | Open Subtitles | حسنا, هذه فرصتك, ايها الرجل القوي. |
| - Netenyahu'yu saf dışı etmek istiyordun, al sana fırsat. | Open Subtitles | -أصنع فارق -أنت تريد اقصاء نتنياهو ها هي فرصتك |
| İşte sana fırsat. | Open Subtitles | الآن فرصتكَ. |
| Bugün tek başına ameliyata girebilmeyi istiyordun, al sana fırsat. | Open Subtitles | -ماذا ؟ ! أردتِ جراحة منفردة اليوم والآن حانت فرصتكِ فاستغلّيها |
| Hareketlerini açıklaman için sana fırsat tanımaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع القادة الآخرين. أريد أن أمنحك فرصة لتفسير تصرفاتك |