| Samanyolu'nun sarmal kollarına kıyasla küresel kümeler çarpışan araba pisti gibidir. | Open Subtitles | فبالمقارنة مع الأذرع الحلزونية في درب التبانة هذه الكتلة أشبه ما تكون بسباق الموت |
| Galaksimizin sarmal kollarında iki yıldızın çarpışma olasılığı yalnızca yaklaşık milyarda birdir. | Open Subtitles | إحتمالية أن يتصادم نجمان في الأذرع الحلزونية لمجرتنا لا تزيد عن واحد في المليار |
| Bu gökadalarda, özellikle bunun gibi sarmal gökadalarda, yıldızların içindeki maddenin çoğu gökadanın merkezinde yoğunlaşır. | TED | في هذه المجرات ، خاصة في مجرة حلزونية مثل هذه ، فإن أغلب الكتلة للنجوم مركزة في وسط المجرة. |
| DNA, kıvrılmış bir merdiven veya çift sarmal şekle sahip bir moleküldür. | Open Subtitles | الحمض النووي هوَ جُزيء على شكل سلم مُلتوي أو حلزون مزدوج. |
| Galaksilerin çoğu sarmal, kendi galaksimiz Samanyolu'na benziyor. | TED | معظم المجرات لولبية الشكل، كما في مجرتنا، درب التبانة. |
| sarmal kabloyu kesin. | Open Subtitles | اقطع الكابل الملفوف |
| Bir rafting gezisinde dolambaçlı bir yol izleyen sarmal bir girdap. | TED | الدوامة اللولبية هي التي تحرك المسارات في رحلة تجديف واسعة |
| 20 milyon derecelik gaz filamanları sarmal galaksinin üzerinde bir kule oluşturur. | Open Subtitles | شُعيراتٌ من غازٍ حرارته 20 مليون درجة تعلو المجرّة الحلزونية |
| Kendi yollarıyla galaksilerin sarmal şekillerini örüyorlar. | Open Subtitles | تشقّ طريقها عبر الأشكال الحلزونية للمجرّات |
| Çoğu galaksinin sarmal şekilleri ve parlak merkezleri bu soruya bir ipucu veriyorlar. | Open Subtitles | الاشكال الحلزونية والمراكز المشرقة في معظم المجرات تعطي تلميحا نحو التفسير |
| Isınıp şişerler ve birbiri etrafında her biri bir öncekinden daha yakın olan, sarmal birkaç geçiş yaparlar. | Open Subtitles | ترتفع حرارتهم وتنتفخ وتصبح حلزونية حول بعضها البعض يحاولون الإقتراب أكثر من مرة وفي كل مرة أقرب من التي سبقتها |
| Araştırmacılar, bu çizimdeki akrebin kafanın üzerindeki sarmal şeklin | Open Subtitles | كيف يكون شكل المجرة , هل هي حلزونية أم لا |
| Üç kanatlı, karbon kaplama, sarmal dönüş. | Open Subtitles | ثلاثة شفرة معلومات سرية، رمح الكربون، حلزونية الريش على السهم. في رحلة... |
| Druid sembolü hakkında bilgi edinmem gerek. Siyah bir sarmal, içinde ince sarı bir halka var. | Open Subtitles | أودّ أن أعرف عن رمزٍ (دريدي) حلزون أسود، وبداخله إلتفاف أصفر رفيع |
| Üçlü sarmal mı? | Open Subtitles | حلزون ثلاثي؟ |
| Dahası, bu muazzam kainatın içinde son derece mükemmel sarmal bir galaksinin uzandığını gerçeğini asla göz ardı etmemişimdir. | Open Subtitles | الأكثر من ذلك , لا يمكن أن أنسى حقيقة أنه في ثنايا هذا الكون العملاق تقع مجرة لولبية عاديه تماماً |
| sarmal kabloyu kes. | Open Subtitles | اقطع الكابل الملفوف |
| Kolondaki sarmal yapı sayesinde, aşağı inip yukarı çıkabiliyorlar. | Open Subtitles | الهيكل الداخلي مثل الدوامة هكذا يصعدون وبهبطون |
| Hey, Ray! Kesinlikle haklıydın. sarmal bobini değiş... | Open Subtitles | هيه، لقد كنت على حق، كان يجب ان اغير الدينامو |
| Tavuktan yeni çıkmış bir yumurtada, bu proteinler sarmal top dizeleri şeklinde gözükür. | TED | في بيضة طازجة من الدجاجة تبدوا هذه البروتينات كسلسلة ملتفة من الكرات . |
| İkisini karıştırıyoruz, ve daha az esnek çift sarmal oluşturuyorlar. | TED | ومن ثم يمكن خلطهم سوية لكي نحصل على لولب مزدوج صلب |
| sarmal merdiven boşluğundan ilerleyeceğiz. | Open Subtitles | هذا سيُعطينا فُتحةً إلى الدّرج اللّولبيّ. |
| Tünelin sonunda.., alt kata kadar sarmal bir merdiven var. | Open Subtitles | نهاية النفق هناك سلم حلزوني رأسا إلى أسفل مستوى أدنى |