| Seninkiler mi? Şu polisken söğüşlediğin uyuşturucu satıcılarını mı diyorsun? | Open Subtitles | انت تعنى تجار المخدرات التى سرقتهم عندما كنت رجل شرطى. |
| Önce uyuşturucu satıcılarını suçladı. O fos çıkınca,... | Open Subtitles | أولا تجار المخدرات فعلوا ذلك عندما لم يجدي ذلك نفعا |
| Mesele şu: bu ekibi sadece uyuşturucu satıcılarını yakalamak için kurmadık. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي أننا لم ننشئ هذه الوحدة لنسجن تجار المخدرات فقط |
| Eğer Los Angeles'lı polisler uyuşturucu satıcılarını, gaspçıları ve manyak katilleri tutuklamakla çok meşgul değillerse, onu size geri yollayabilirler. | Open Subtitles | إذا كانت شرطة لوس أنجلوس ليست مشغولة جدا بإعتقال تجّار المخدرات وإغتصاب العصابات والقتلة المحترفون |
| Gece yarısı muhafızı sokak satıcılarını rahatsız ediyomuş. | Open Subtitles | حامي الليل احب مطاردة بائعي المخدرات في الشارع. |
| Hala savcılıkta uyuşturucu satıcılarını mı yakalıyorsun? | Open Subtitles | ألا زلتِ في مكتب المدعي العام تُودِعِين مروجي المخدارات السجون |
| Uyuşturucu satıcılarını temsil etmiş, ünlü bir mafya avukatı. | Open Subtitles | محامي المافيا الشهير الذي يمثل أيضا العديد من تجار المخدرات |
| Devlet başkanlarını iş adamlarını, silah satıcılarını, uyuşturucu çetelerinin liderlerini, yozlaşmış politikacıları, ve düzinelerce suçluyu öldürdüm. | Open Subtitles | لقد اغتلت رؤوس الدولة , قادة الصناعة , تجار الاسلحة , كبار تجار المخدرات في المنطقة , الساسة الفاسدين, |
| Barları, restoranları ve hatta yüksek düzey uyuşturucu satıcılarını küçük uyuşturucu satıcıları kullanarak haraca bağlamışlardı. | Open Subtitles | هم يَستخدمون تجّارَ مخدّرات واطئو المستوى لاغراق الحانات، المطاعم، حتى تجار رفيعة المستوى، |
| Şimdi sokakları koşturuyor ve uyuşturucu satıcılarını çıkarıyor. | Open Subtitles | وهو الآن يشغل الشوارع واخراج فوكين 'تجار المخدرات، |
| Uyuşturucu satıcılarını soyuyor esnaftan haraç kesiyorlardı. | Open Subtitles | كان يدمر تجار المخدرات عن طريق ابتزاز التجار |
| Tamam ama neden bir polis uyuşturucu satıcılarını bulmak için bu uygulamayı kullanmasın? | Open Subtitles | حسنا، لا يمكن للشرطة فقط استخدام تلك للعثور على تجار المخدرات؟ |
| Rus silah satıcılarını soymaya çalışmaktan mı? | Open Subtitles | محاولة تمزيق بعض تجار السلاح الروس؟ |
| Ne şimdi de uyuşturucu satıcılarını mı kolluyorsun? | Open Subtitles | هل أنت تدافع عن تجار المخدرات؟ |
| Hırsızlık ve uyuşturucu satıcılarını öldürmek daha başlangıç. | Open Subtitles | سرقة وقتل تجار مخدرات هو شيئ واحد |
| Geçimini uyuşturucu satıcılarını vurup soyarak sağlıyor. | Open Subtitles | معيشة جعل شخص ما تجّار المخدّرات المحليّون المغطّيون. |
| Ben sadece uyuşturucu satıcılarını binadan uzak tutmak istedim. | Open Subtitles | كنتُ أحاول إخراج تجّار المُخدّرات من مبناي. |
| Maalesef, bu durum bu ürünlerin satıcılarını rahatsız etmiyor çünkü gördüğünüz gibi açıkça bu onlar için iyi bir tüketici tabanı. | TED | مع الأسف، يبدو ذلك قليل الأهمية لعموم بائعي هذه المنتجات، لأنه، وكما رأيتم، بشكل واضح، هذه "قاعدة مستهلِك" جيدة! |
| Sokak satıcılarını hiç görmedin mi? | Open Subtitles | -حقا؟ ألم تر بائعي الهوت دوج من قبل، جميعهم هكذا |
| Prospect Parkı'nda uyuşturucu satıcılarını dövmemi anlatan bir uyarlama. | Open Subtitles | مستوحاة من حكايتي مع مروجي المخدرات في (بروسبكت بارك) |
| Michael, bu Matheson denen yaratık, geçinmek için uyuşturucu satıcılarını soyuyor. | Open Subtitles | مايكل هذا ماثيسون الزاحف يسرق موزعين المخدرات للمعيـــشه |
| Yok, olmaz dersen, umarım ispanyolca pratiğin vardır... çünkü buraların hapishanelerinde gringo uyuşturucu satıcılarını pek sevmezler. | Open Subtitles | عدا ذلك من الأفضل أن تعمل علي اللغة الإسبانية الخاصة بكَ في السجن لأنهم لا يتمهلون بتجار المُخدرات هُنا |