| Ajan McLane, Seçkin Katil'i yakaladığında değersiz bir satıcıydı. | Open Subtitles | عندما قام العميل ماكلاين بإعتقال القاتل ذو الإمتيازات لقد كان مجرد بائع لا قيمة له |
| Bilimsel bir geçmişi yoktu. Sadece bir satıcıydı. | Open Subtitles | والآن، لم تكن لديهِ خلفية بالعلم، كان مجرد بائع |
| Babası da seyyar satıcıydı. | Open Subtitles | ووالدها بائع متجول ؟ |
| Adam bir satıcıydı, lanet olası bir satıcı, pisliğin tekiydi. | Open Subtitles | الرجل كان بائعاً للمخدرات ! من حثالة الأرض |
| Harika bir satıcıydı. | Open Subtitles | كان بائعاً رائعاً |
| Birisinin olayla ilişkili olduğunu çözdük, muhtemelen satıcıydı. | Open Subtitles | توقعنا أنّ هُناك أحد في الداخل مُتورّط، مُحتمل كبائع. |
| Babam, seyyar satıcıydı. | Open Subtitles | كان والدي بائع مسافر |
| Belki satıcıydı. | Open Subtitles | يبدو أنه بائع |
| satıcıydı. | Open Subtitles | بائع. |
| Aynı zamanda iyi bir satıcıydı. | Open Subtitles | بائع بارع . |
| Babam bir satıcıydı. | Open Subtitles | والدي كان بائعاً أيضاً |
| A evet, bir satıcıydı. | Open Subtitles | نعم نعم، كان بائعاً متسولاً |
| Bir satıcıydı. | Open Subtitles | نعم، كان بائعاً متسولاً |
| Birisinin olayla ilişkili olduğunu çözdük, muhtemelen satıcıydı. | Open Subtitles | توقعنا أنّ هُناك أحد في الداخل مُتورّط، مُحتمل كبائع. |