| SPECTRE'nin marifeti ile, bu füzelerin taşıdıkları sahte Savaş başlıkları gerçek nükleer Savaş başlıkları ile değiştirildi. | Open Subtitles | خلال إبداعِ سبكتر، الرؤوس الحربية الوهمية التي حَملوها إستبدلَت بي رؤوس حربية نووية حية. |
| Onları erken ateşlersen Savaş başlıkları dünyaya dönüş yolunu bulabilirler. | Open Subtitles | اذا شغلتهم مبكراً الرؤوس الحربية قد تجد طريق العودة الى الارض |
| Pekâlâ, şuradaki Savaş başlıkları var ya- - Teklifim şöyle. | Open Subtitles | ,حسنا, تلك الرؤوس الحربية هناك ..هاهو الاتفاق |
| İki tren çarpışmış. Biri Cherbynsk'e Savaş başlıkları taşıyormuş. | Open Subtitles | إصطدام قطاران أحدهما كان يحمل رؤوس حربية إلى تشيربينسك |
| Radyasyon miktarı düşük. Savaş başlıkları hâlâ sağlam olmalı. | Open Subtitles | الاشعاعات ضيئلة , يبدو أن الرؤوس النووية سليمة |
| Fakat talih bizden yana değilmiş ki silahların Savaş başlıkları canlıymış. | Open Subtitles | لسوء حظنا ، فالرأس محكم الاغلاق بلوحة تحكم ذاتية |
| Savaş başlıkları donatıldı ve geri sayım için hazırız. | Open Subtitles | الرؤوس الحربية مسلحة نحن جاهزون للعد التنازلى |
| Savaş başlıkları atmosfer dışına çıktı. | Open Subtitles | الرؤوس الحربية وصلت الى الغلاف الجوي الخارجي |
| Sonuç olarak, 20 yılı aşkın bir süredir, iki ülke de, Amerika'da 10 ampülden birinin eski Rus Savaş başlıkları tarafından yakılarak çalıştırıldığı bir programa sahipti. | TED | بالتالي كانت النتيجة أنه لأكثر من 20 عاماً، كان لهاتين الدولتين برنامج يعني أن واحداً من 10 مصابيح في الولايات المتحدة الأمريكية تمت تغذيتها بالكامل من الرؤوس الحربية الروسية السابقة. |
| Savaş başlıkları belirli bir cihaz üzerinden şifre girilerek telefon sinyali ile aktif hale getirilebiliyor. | Open Subtitles | لذا، الرؤوس الحربية يمكن تنشيطها من قِبل إشارة هاتف من أداة معينة ...بإدخال الأرقام المؤكدة |
| Savaş başlıkları hareket halinde. | Open Subtitles | أجل، الرؤوس الحربية في الطريق الآن |
| Savaş başlıkları değil, füzeler önemli. | Open Subtitles | وليس الرؤوس الحربية. انها مجرد الصاروخ. |
| Ama Savaş başlıkları çalışmıyor. | Open Subtitles | لكن الرؤوس الحربية لاتعمل |
| Albay Caldwell, ben Hermiod. Savaş başlıkları gönderilmeye hazır. | Open Subtitles | (هيرميود) ينادي العقيد (كالدويل) الرؤوس الحربية جاهزة للإطلاق |
| Sarı kek uranyum, Savaş başlıkları, tüm üretim hattı. | Open Subtitles | يورانيوم مخصب ، رؤوس حربية إنه خط إنتاج كامل |
| Sahte Savaş başlıkları, W-80 termonükleer başlıklar ile değiştirilecek. | Open Subtitles | رؤوس حربية وهمية سَتَستبدلُ بأداةِ دبليو -80 النووية الحرارية. |
| Savaş başlıkları satmaya çalışan bir Spetsnaz takımı. | Open Subtitles | فريق (سبيتسانز) ذلك الذي حاول ان يبيع رؤوس حربية |
| Çatışma hasar raporuna göre öncelikli hedef olan, Skud Savaş başlıkları tamamen imha edildi. | Open Subtitles | تقديرات الهجوم على الرؤوس النووية مفاجئة جداً |
| Bir düzine megatonluk Savaş başlıkları hazırlıyorum. | Open Subtitles | لدي الكثير من الميجا طن من الرؤوس النووية |
| Fakat talih bizden yana değilmiş ki silahların Savaş başlıkları canlıymış. | Open Subtitles | لسوء حظنا ، فالرأس محكم الاغلاق بلوحة تحكم ذاتية |