| Malmö'deki Sayaç numaraları bir harf, bir rakam üç harf ve iki rakamdan oluşuyor. | Open Subtitles | هنا في مالمو العداد مكون من رقمين وثلاثة حروف |
| Sayaç 1000'den sonra sıfırlanıyor. | Open Subtitles | بعد الوصول إلى ألف، العداد يعيد ضبط نفسه إلى الصفر. |
| Kimseyi, onun yanına yaklaştırmıyor. Sayaç okuyucu onu bulmuş. | Open Subtitles | لم يسمح لأحد بالاقتراب منها وجدها قارئ العداد |
| Sayaç okuyucusu kılığına girdim. Uzun boylunun evine böcek koydum. | Open Subtitles | دخلت كقارئ عداد ووضعتُ جهاز تنصت في بيت والدة الطويل |
| Eğer Sayaç doğruysa, izleyiciler de bunu kabullenmiş görünüyor. | Open Subtitles | ، حسنا ، إذا كان هذا العدّاد دقيق فالعامة يبدو أنهم موافقين |
| Sanayi bölgesinde üç adet ilginç Sayaç var. Hepsi de aynı boş binada. | Open Subtitles | هنالك ثلاثة عدادات مثيرة في منطقة الميناء |
| - Sayaç numaraları uyan diğer sanayi bölgeleri. Oralarda da bir şey bulamamışlar. | Open Subtitles | مناطق صناعية بنفس أرقام العدادات ولكن لا يوجد شيء |
| Bu ilk Sayaç yapışım ve biraz hızlı çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | , هذه المرة الأولى التي أبني بها موقت وهو قد يعمل بشكل أسرع قليلا |
| Sayaç sıfırı gösterdiğinde... | Open Subtitles | حسنأ عندما يصل العداد الى الصفر |
| 14 yıllık hizmetinde tek bir Agfa'da hatalı Sayaç görmemiş. | Open Subtitles | ...و أيضاً, في خلال 14 سنة من الخدمة لم يرى أي عيب في العداد في المكان |
| Geriye gitmemiz gerek. Bu Sayaç şu kavanozlara bağlı. | Open Subtitles | لازم نرجع العداد مربوط بهاديك الجرات |
| Sayaç adamın olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | ظناً منه أنها حقيبة الشخص العداد |
| Elektrik kurumundan geliyoruz. Sayaç kontrolü. | Open Subtitles | شركة الكهرباء فحص العداد |
| Sayaç geçen seferkinden daha hızlı. | Open Subtitles | العداد أسرع من المرة السابقة |
| Sayaç adamı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ذلك الشخص العداد |
| Sen Sayaç adamsın, ve ben Jia'yım. | Open Subtitles | سيد (بالاغان), أنت الرجل العداد, و أنا (جا) |
| Oraya zamanında varırsan, Sayaç durur. | Open Subtitles | "كُن هناك في الوقت، العداد يتوقّف." |
| Sayaç gerçekti. | Open Subtitles | العداد كان حقيقياً |
| Dosyalar Japonya standart saatine göre Sayaç da içeriyor. | Open Subtitles | يحتوي الملف على عداد التوقيت الرسمي في اليابان |
| Fotokopi makinesinin üstündeki Sayaç sırf bugün, ne için olduğu bildirilmemiş altı sayfa fotokopi çekildiğini gösteriyor. | Open Subtitles | عداد آلة النسخ يشير بأن هنالك عدد ست نسخ اضافية من هذا اليوم فقط |
| Eğer Sayaç doğruysa, izleyiciler de bunu kabullenmiş görünüyor. | Open Subtitles | حسنا ، إذا كان هذا العدّاد دقيق فالعامة يبدو أنهم موافقين |
| Sanayi bölgesinde üç adet ilginç Sayaç var. Hepsi de aynı boş binada. | Open Subtitles | هنالك ثلاثة عدادات مثيرة في منطقة الميناء كلها في نفس المبنى |
| - Sayaç odasına gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | -أريدك أن تذهب إلى غرفة العدادات . |
| Ramon'u yakaladığımızda Sayaç 1 dakikanın altındaydı. | Open Subtitles | حينما اوقفنا "رامون" موقت القنبلة كان أقل من دقيقة, |