| Elbette değil. Büyükannem Yahudilere karşı saygıdan başka hiçbir şey hissetmezdi. | Open Subtitles | جدتى كانت تكن كل الإحترام للمجتمع اليهودى |
| Bir zamanlar tanıdığım adama saygıdan buraya geldim ben. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا من باب الإحترام فحسب، نحو رجل كنت أعرفه يوماً ما. |
| Makise'ye olan saygıdan dolayı, ...sana bir şans vermeyi düşünmüştüm. | Open Subtitles | من دواعي الاحترام لماكسي ظننت انه علي ان امنحك فرصة |
| Baba lakabı dostlarınca kullanılırdı. Sevgi ve saygıdan dolayı. | Open Subtitles | الأب الروحى لقب استعمله أصدقاؤة بدافع المودة و الاحترام |
| Ne kadar yetenekli olduğumuz ve başkalarına kıyasla yetilerimizin düzeyinin farkında olmak öz saygıdan çok daha fazlasıyla ilgili. | TED | معرفة إلى أي مدي نحن مؤهلون وكيف تتجمع مهاراتنا ضد مهارات الآخرين هو أكثر من زيادة في احترام الذات. |
| Adamlarım yaşasaydı kalabalığa saygıdan ötürü ben olsam bunu yapardım. | Open Subtitles | لسوف أفعل هذا لو كُنت مكانك إحتراماً للجُمهور. إن كان رجلى بقي على قيد الحساة. |
| Ben saygıdan daha fazlasını yaptım. Ona inandım. | Open Subtitles | أنا أفعل أكثر من إحترام هذا أنا أصدقه |
| saygıdan bahsedene bakın --Mr. | Open Subtitles | انظروا من يتكلم عن الإحترام .. |
| Ama korkudan değil, saygıdan. | Open Subtitles | لكن ليس بدافع الخوف بل الإحترام |
| Umuyorum ki merhuma saygıdan geldiniz. | Open Subtitles | آمل أنّكِ أتيتِ لتقديم الإحترام للميّت. |
| Eğer işbirliği yapmak istemiyorsan babamın davası çözülene kadar saygıdan dolayı buralarda görünme. | Open Subtitles | وإن رفضت المعاونة، بدافع الإحترام... إلى أن تُحل قضية والدي.. لا تُظهر وجهك هنا ثانية.. |
| Sende beni rahatsız eden saygıdan yoksun olman. | Open Subtitles | الذي يزعجني حقاً, تقليلك من الإحترام |
| Baba lakabı dostlarınca kullanılırdı. Sevgi ve saygıdan dolayı. | Open Subtitles | الأب الروحي لقب استعمله أصدقاؤه بدافع المودة و الاحترام |
| Paylaştığınız karşılıklı saygıdan bahsediyordum. | Open Subtitles | كنت أتحدث عن الاحترام المتبادل الذي تشتركونه |
| saygıdan değil, sadece hakkım olan. | Open Subtitles | الاحترام ليس حقاً مكتسباً أيها الأمير الصغير |
| Seni çok seviyorum. Sana duyduğum saygıdan dolayı büyük bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | أحبك كثيرا ولك عندي قدرا كبيرا من الاحترام |
| Yani saygıdan mı Cadılar Bayramı'nda gösteri yapmıyoruz? | Open Subtitles | لا نقدم العروض بليلة الهالويين بدافع الاحترام إذاً؟ |
| Onlar Bay Aryan, bunu saygıdan yapıyorlar. - Onlar, korkudan sizi selamlıyorlar. | Open Subtitles | انهم يلمسون قدمك بدافع الخوف وانت اسئت الظن ان خوفهم هو احترام |
| Korkudan kaynaklı saygı gibi değil, saygıdan kaynaklı saygı gibi. | TED | وليس احتراماً ناتجاً عن الخوف، ولكنه احترام بكل ما تعنيه الكلمة من معنى. |
| Adamlarım yaşasaydı kalabalığa saygıdan ötürü ben olsam bunu yapardım. | Open Subtitles | لسوف أفعل هذا لو كُنت مكانك إحتراماً للجُمهور. إن كان رجلى بقي على قيد الحساة. |
| Hayır, ben sandım ki karın ölmüş ve sen de onu saygıdan dolayı takıyorsun. | Open Subtitles | كلاّ، حسبتُ زوجتكَ ماتت، وأنّكَ ترتدي الخاتم إحتراماً لها. |
| CNN bunu almaya çalıştı ama teşkilata olan saygıdan almadılar. | Open Subtitles | الـ"سي إن إن" حاولت التمسك بهذا واريناه بدعوى إحترام مشاعر العائلة |