| Çocuklarını senden farklı yetiştirdikleri için kötü ebeveyn olduklarını düşünüyorsun. | Open Subtitles | تظنهم والدين سيئين لأنهم يريدون تربية طفلتهم بطريقة مختلفة عنك. |
| Bir kişinin senden farklı değerlere sahip olması, onun ebeveyn olma hakkını elinden almaz. | Open Subtitles | إنه متعصب لمجرد أن شخصا يملك قيم مختلفة عنك |
| Ben sadece senden farklı şekilde savaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أحارب فقط بصورة مختلفة عنك. |
| senden farklı düşünmüyorum, Roger. | Open Subtitles | "لا أختلف معك "روجر |
| senden farklı bir tarzı var. | Open Subtitles | أسلوبه يختلف عنك |
| Bu senden farklı olduğum için değil. | Open Subtitles | وليس لأننى مختلف عنك |
| Bud'la senden farklı olduğu her şey için görüşüyorum. | Open Subtitles | أراه لجميع الأسباب التي تجعله مختلفاً عنك. |
| Duygularımı senden farklı ifade ettiğim için beni inkârcı ya da saf biri mi sanıyorsun? | Open Subtitles | - رائع, شكراً جزيلاً لكِ تظنين بأنني اعيش حرمان أو حسد لك او شيء من هذا القبيل لأنني اعبر عن مشاعري بطريقة مختلفة عنك |
| İnsanları senden farklı bir şekilde özlüyorum Frankie. | Open Subtitles | أنا أفتقد الناس بطريقة مختلفة عنك |
| Benim sırrım senden farklı olmam. | Open Subtitles | سري... اني مختلفة عنك |
| - senden farklı bir yazar. | Open Subtitles | -إنها كاتبة مختلفة عنك . |
| senden farklı düşünmüyorum, Roger. | Open Subtitles | "لا أختلف معك "روجر |
| O senden farklı Gun Wook. Terkedilmiş ve acınası bir halde gibi. | Open Subtitles | ( إنه يختلف عنك يا ( جون ووك فهو يبدو يائساً وتافهاً وبحالة يرثى لها |
| Bana olacaklar senden farklı. | Open Subtitles | الأمر يختلف عنك بالنسبة لي |
| senden farklı olduğu için Manny'ye acımasızca davranman. | Open Subtitles | أنّك لئيم للغاية مع (ماني) لأنه مختلف عنك. |
| Ben senden farklı olarak. | Open Subtitles | أنا مختلف عنك. |
| senden farklı olması için dua edeceğim. Nokta! | Open Subtitles | سأدعو له أن يكون مختلفاً عنك, مسافة |
| senden farklı değilim. | Open Subtitles | لست مختلفاً عنك |