| Joe seni aramamı istemedi de. Eee söyle bakalım ne yapıyorsun? | Open Subtitles | جو , أخبرني بأن لا أتصل بك إذا , ماذا تفعل؟ |
| Eğer müsait olursa bir şey çıkınca seni aramamı ister misin? | Open Subtitles | أتريدين أن أتصل بك إن جدّ جديد، لأرى إن كنتِ متفرغة؟ |
| Her neyse, Avrupa'ya döndüğümde seni aramamı söylediler. Ne kadar da büyüleyici bir çifttiniz. | Open Subtitles | على أى حال ، لقد طلبوا منى أن أتصل بك حين أصل إلى أوروبا |
| Dan Varrel buradaydı, seni aramamı söyledi. | Open Subtitles | ان دان فاريل كان هنا للتو, وقد اقترح ان اتصل بك |
| İndiğimde ve her gece uyumadan seni aramamı telefonun uluslarası aramaya açık olduğunu ve numaranın kayıtlı olduğunu. | Open Subtitles | قلت: عندما تحطين علي الاتصال بك كل ليلة و قبل النوم ورقمك الدولي مبرمج هنا |
| Phoebe uğradı, seni aramamı önerdi. | Open Subtitles | فيبي، أتت إلي و اقترحت أن أتصل بكِ |
| Yaşlı adam beni tanıdı ve benden seni aramamı istedi... çok ısrar etti. | Open Subtitles | تعرف عليّ العجوز وترجاني وطلب مني أن أتصل بك |
| Ses mesajı seni aramamı söyledi. | Open Subtitles | اتصلت على رقمه و رد عليّ مجيبه الصوتي أن أتصل بك |
| Ses mesajı seni aramamı söyledi. | Open Subtitles | اتصلت على رقمه و رد عليّ مجيبه الصوتي أن أتصل بك |
| İnince ve her gece yatmadan önce seni aramamı söyledin. | Open Subtitles | قلت لي أن أتصل بك عندما نحط و قبل الذهاب للنوم |
| Şey geri gelecek olursa seni aramamı söylemiştin ve geri geldi, yani... | Open Subtitles | حسناً، لقد أخبرتني أن أتصل بك إذا عاد ولقد عاد |
| Hayır, Samantha seni aramamı istedi. Biraz kaygılandı. | Open Subtitles | سمانتا طلبت مني أن أتصل بك لأنها تشعر بالقلق |
| Yani... eve gidince seni aramamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدين أن أتصل بك عندما أصل إلى المنزل؟ |
| - Bir dahakinde tablo hırsızlığı olurken seni aramamı söylediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر عندما قلت لي أن أتصل بك حول المرة القادمة اللتى سوف يسرق فيها واحدة من هذة اللوحات؟ |
| seni aramamı istedi. Çünkü sen telefonlarına çıkmıyormuşsun. | Open Subtitles | اسمع، أراد أن أتصل بك لأنك لا تجيب على اتصالاته |
| seni aramamı önermişlerdi ama sen aramamı beklemiyordun. | Open Subtitles | اقترحوا ان اتصل بك لكنك لم تكن بانتظار مكالمتي |
| Hayır, sadece içmiş. seni aramamı istedi. | Open Subtitles | لا , لكنه كان سكران لقد طلب مني ان اتصل بك |
| Bana numaranı vermiştin ve seni aramamı istemiştin. | Open Subtitles | اوه , اعطيتني رقمك , وقلت لي بان اتصل بك |
| seni aramamı inince ve yatmadan önce telefon uluslararası ve numaran da içinde kayıtlı. | Open Subtitles | عندما تحطين علي الاتصال بك كل ليلة و قبل النوم ورقمك الدولي مبرمج هنا |
| seni aramamı Billets istedi, o da bölgeye gidiyor. | Open Subtitles | الجنود في طريقها طلبت مني الاتصال بك |
| Harley o bahaneyle seni aramamı istedi böylece kimse neden işe gitmediğimi merak etmeyecekti. | Open Subtitles | أجبرني (هارلي) على الاتصال بك واختلاق ذلك العذر كي لا يتساءل أحد عن سبب غيابي عن العمل لا. |
| İçeri girince seni aramamı bekle. | Open Subtitles | أدخلي به، وإنتظريني حتى أتصل بكِ. |
| - seni aramamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريدي مني أن أتصل بكِ ؟ |