| Amanda, silah sende olsa bile Lynn, senin hayatını ellerinde tutuyor. | Open Subtitles | أماندا، بالرغم من ذلك المسدس إنها لين التي بيدها مصير حياتك أنت |
| senin hayatını konuşsak diyorum. | Open Subtitles | ظننت أنه يمكننا أن نتحدث عن حياتك أنت |
| senin hayatını mahvetmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحنُ لن نجعل حياتك بائسة |
| Bense geçen gün senin hayatını düşünüyordum. | Open Subtitles | و أيضاً أنا كنت أفكر بذلك اليوم بحياتك أنت |
| Gerçek şu ki, Argovia'da senin hayatını kurtardım. | Open Subtitles | إنّ الحقيقةَ أنني انقذتُ حياتكَ في ارجوفيا. |
| senin hayatını kurtardık, hatırladın mı? | Open Subtitles | تذكري لقد انقذنا حياتك انقاضي؟ |
| Eğer ölmekte olan bu gezegenimiz senin hayatını kurtarabilirse,oğlum, biz boşyere ölmedik. | Open Subtitles | هذا لو كان كوكبنا المحتضر بأمكانه ان ينقذ حياتك يا بنى فلن يكون موتنا دون جدوى |
| Ama belki senin hayatını geri verebilirim. | Open Subtitles | حسناً ؟ ولكن يمكنني أن أعطيك حياتك أنت. |
| Chloe, sırrımın senin hayatını da yok etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | (كلوي)، لن أدع سري يدمر حياتك أنت أيضاً. |
| Kendi hayatımı, Catherine'nin hayatını, hatta senin hayatını riske mi atayım? | Open Subtitles | اخاطر بحياتي وحياة (كاثرين) و حتى حياتك أنت ؟ |
| senin hayatını. | Open Subtitles | حياتك أنت بالطبع |
| senin hayatını mahvetmeyeceğiz Omar. | Open Subtitles | (نحنُ لن نجعل حياتك بائسة,(عمر |
| Ama senin hayatını riske atabilirim... | Open Subtitles | ولكنني مستعد للمخاطرة بحياتك أنت |
| Ben senin hayatını kurtardım. Sen de benimkini. | Open Subtitles | لقد انقذتُ حياتكَ و أنتَ انقذتني |
| senin hayatını kurtardık. Seni oradan çıkardık. | Open Subtitles | انقذنا حياتك , واخرجناك |
| Biz senin hayatını kurtardık. | Open Subtitles | لقد انقذنا حياتك |
| senin hayatını bağışlamıştım amca. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتك يا عمي, |
| Isaac, senin hayatını kurtarmak için uğraşıyordu. | Open Subtitles | إنها تحاول إنقاذ حياتك يا (أيزاك). |