| Senin için özel bir gün olduğunu anlıyoruz Benny ama baban ve ben, her evlenmeye kalktığında şehirden ayrılamayız. | Open Subtitles | نحن نقدر ان هذا يوم خاص لك بيني كل مرة تقرر فيها ان تتزوج |
| Senin için özel bir eğlencem var ispiyoncu pislik. | Open Subtitles | لديّ تعذيب خاص لك على وشايتك بمكافحة العصابات |
| Bugünün Senin için özel bir anlamı olmalı Barnes. | Open Subtitles | تخيل ان هذا اليوم له معنى خاص لك يا بارنز |
| Senin için özel bir programımız var. | TED | لدينا برنامج خاص لك. و هكذا فعلوا. |
| Senin için özel bir görevim var. | Open Subtitles | لدي عمل خاص لك يا صديقي المبصر |
| Senin için özel bir şey getirdi. Ne peki? | Open Subtitles | وهو قد احضر شئ خاص لك. |
| Gel, Lebannen. Senin için özel bir şeyim var. | Open Subtitles | تعال ، "ليبانين" لدي شيء خاص لك |
| - Senin için özel bir yerimiz var. | Open Subtitles | لدينا مكان خاص لك |
| Senin için özel bir görevim var. | Open Subtitles | لدي مشروع خاص لك. |
| Duyduğuma göre Senin için özel bir şey hazırlamış. | Open Subtitles | سمعت أنه يخطط إلى شيء خاص لك |
| Senin için özel bir anlamı var. | Open Subtitles | إنه يحمل معنى خاص لك. |
| Gatbot, Senin için özel bir görevim var. | Open Subtitles | .جاتبوت) ،لدى شئ خاص لك) |