| Gitmeden önce, Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أريد التحدث معك قبل ذهابي |
| İçeri geç, Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | إذهب هناك.. إذهب هناك أريد التحدث إليك |
| Bunun tuhaf olduğunu biliyorum ama Seninle konuşmam gerek ve başka kimsenin bunu bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا سيبدو غريبا، لكنني أحتاج للتحدث معك و لا أريد أن يعرف أي شخص بهذا الأمر |
| Baba, Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أبي ، أريد أن أتحدث معك |
| Sadece Seninle konuşmam gerek tamam mı? | Open Subtitles | أنا ففقد أريد أن أتحدث إليك كل شيء بخير? |
| Mümkün olabildiğince çabuk Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أَحتاجُ للكَلام معك حول الشيء حالما أنت يُمْكِنُ أَنْ. |
| Öyle, fakat Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | وأنا كذلك، ولكن أريد التحدث إليكِ |
| Cody, beni dışlama. Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | كودي، لا تطفئني أحتاج للكلام معك |
| Hayatım... Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أريد التحدث معك. |
| Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أريد التحدث معك |
| Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | ,لقد جن جنونى أريد التحدث معك |
| Mike, Seninle konuşmam gerek. Mike, beni dinle. Biz sadece öylesine vakit geçiriyorduk. | Open Subtitles | (مايك) أريد التحدث إليك ، (مايك ) يجب أن تسمعني، لقد كنا نقوم ببعض التسلية |
| Al, bir fırt çek. Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أريد التحدث إليك |
| Üzgünüm. Ben bundan daha iyi bir eşim. Andy, Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | اسفه أنا زوجة أفضل من ذلك اندي أحتاج للتحدث معك |
| Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث معك |
| Seninle konuşmam gerek. Cordelia, burada olmamalısın. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث إليك رجل لرجل (كورديليا ) ، يجب ألا تكوني هنا |
| Sadece bir konuda Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أَحتاجُ للكَلام معك حول الشيءِ. |
| Anne, bu gece için Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أمي، أريد التحدث إليكِ بشأن الليلة |
| - Seninle konuşmam gerek. - Supremes grubundan ayrılıyor musun? | Open Subtitles | أحتاج للكلام معك - هل ستتخلين عن الامتيازات؟ |
| Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أحتاج أن أتحدث إليكم عن شيء. |
| Dinle, Seninle konuşmam gerek. Ben yürüyen bir ölü adam gördüm. | Open Subtitles | لسمع، يجب أن أتحدث معك رأيت للتو رجلاً ميتاً يمشي |
| Ivan, Seninle konuşmam gerek, çok acil! | Open Subtitles | إيفان .. يجب أن أتكلم معك إنها مسألة حياة أو موت |
| Bak, gerçekten de Seninle konuşmam gerek. Söylemem gereken şeyler var. | Open Subtitles | هيا يا رجل، علي التحدث معك لدي أشياء أقولها لك |
| Seninle konuşmam gerek. Şu Paris gezisini hatırladın mı? | Open Subtitles | إني بحاجة للتحدث معك أتذكر إخباري لك عن تلك الرحلة إلى "باريس"؟ |
| Nathan, merhaba, oradaki işlerini böldüğüm için özür dilerim sadece Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | انا اسفة لازعاجك نايثان انا فقط اريد التحدث معك |
| Strong Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | نعم , سترونع , يجب أن أتحدث إليك |