| Ve sevgililerinden sıkıldığında başka tarafa dön. Ders alıyorum ben. | Open Subtitles | -وحين ينتابني الملل من اتخاذ عشاق أذهب لتلقي محاضرات |
| Ve sevgililerinden sıkıldığında başka tarafa dön. Ders alıyorum ben. | Open Subtitles | -وحين ينتابني الملل من اتخاذ عشاق أذهب لتلقي محاضرات |
| Eski sevgililerinden oluşan binlerce hikaye anlattı. | Open Subtitles | وبدأت تخبرني قصص عن الآلاف من عشاقها السابقين. |
| Sarah bize sevgililerinden hiç bahsetmez. | Open Subtitles | لا تحدثنا (سارة) أبداً عن عشاقها |
| Belki sevgililerinden birisi ile yatmışsındır. | Open Subtitles | ربما في وقت ما عاشرت أحد أحبائها |
| Philadelphia'daki bir baz istasyonundan ping alınınca başta sevgililerinden biridir diye düşündüm. | Open Subtitles | رصدها برج للخطوط الخلوية في (فيلادلفيا) لذا ظننت أولاً أنها من أحد أحبائها |
| Yani Chuck ailesinden kaçacak, Jack sevgililerinden | Open Subtitles | يمكن أن يترك تشاك منزل والديه ويترك جاك كل صديقاته |
| Alice'in sevgililerinden biriyle tanışmayı her zaman çok sevmişimdir. | Open Subtitles | أنا دوما أسر عندما أقابل واحدا من عشاق (أليس) |
| Herhalde sevgililerinden birini ziyarete gitmiştir. | Open Subtitles | أفترض أنه يريد زيارة احدى صديقاته لديه الكثير كما تعرف أحداهن جميلة حقاً |