| Bunun yerine, tekstil fabrikalarını kurmak için Türkiye ve Meksika'yı seçtiler. Çünkü eğitim seviyeleri %25 ile %30 arasındaydı. | TED | فلقد اختاروا المكسيك وتركيا عوضاً عن ذلك لنصب مصانع القماش لأن مستوى تعليمهم كان حوالي 25 إلى 30 بالمئة |
| Durum bu, fakat yükselen deniz seviyeleri hakkında konuştuğumuzda, bunun zaman içinde, yavaş oluştuğunu düşünüyoruz. | TED | وهذا ما يحدث، ولكن عندما نتحدث عن ارتفاع مستوى البحار، نعتقد بأنه أمر يحدث بتدرج. |
| Önümüzdeki 80 yıl içinde deniz seviyeleri en az 20 cm yükselecek, belki de bir metreye kadar çıkacak, belki daha da fazlası. | TED | في 80 سنة القادمة، سيرتفع مستوى البحر العالمي على الأقل 20 سينتيمترا ربما حتى المتر الواحد وربما أكثر |
| Hava ve suda bulunan doğal kurşun seviyeleri geçmişte çok daha düşüktü. | Open Subtitles | المستويات الطبيعية من الرصاص في الهواء والماء في الماضي كانت أقل بكثير |
| Şehirlerimiz de risk altında olacak, çünkü şehirlerin çoğu kıyıda. Görüyorsunuz, şu anda okyanus seviyeleri yükseliyor ve sular şehirlere girdikçe | TED | ومُدننا ستكون معرضة للخطر، لأن معظمها مدن ساحلية. ترون الآن إرتفاع مستويات المحيط، وأنها تُغطي المدن، |
| Endişe etmememizi söylediler. Bunun seviyeleri varmış. | Open Subtitles | قالوا ألا نخاف هناك درجات للأمر |
| DOPA Karboksilaz üretimi normal ayrıca serüloplazmin ve bakır seviyeleri de normal. | Open Subtitles | حمض دوبا ديكاربوكسيليز كان طبيعياً و معدلات السيرولو بلازما و النحاس طبيعية |
| Bu defterde hormon seviyeleri var. | Open Subtitles | هذه المفكرة توضح في شكل بياني مستوي الهرمونات |
| Deniz seviyeleri düşüyor ve Afrika çölleşiyordu. | TED | مستوى البحر ينخفض، وأفريقيا تتحول إلى صحراء |
| Ayrıca, artan deniz suyu seviyeleri, ciddi altyapı genişlemeleri ve güçlendirmeleri gerektirecek. | TED | والطقس السيئ وارتفاع مستوى سطح البحر سوف يتطلبان توسعًا كبيرًا وتعزيزًا لبنيتنا التحتية. |
| Yangın kapılarını kapamalıyız. Gaz seviyeleri çok yüksek. | Open Subtitles | نحتاج لإنزال أبواب الحريق، مستوى الغاز مرتفع جداً |
| Bu güç seviyeleri aşırı derecede düşük. Hala nasıl çalışabildiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | مستوى الطاقه منخفض جداً لا أدرى كيف لا زالت تعمل |
| Zeka seviyeleri bir liberalinkine eşit düzeyde. | Open Subtitles | مستوى ذكائهم لا يتعدى مستوى دماغ طفل رضيع |
| Hormon seviyeleri, östrojen ve projesteron çok yüksek. | Open Subtitles | مستوى هرموناتها المبيضية والجنسية مرتفعة جداً |
| Bu türdeki kolesterol seviyeleri doğal şekilde yüksek olan kişilere yakın hale geliyor. | TED | أصبحت مستوياتهم مماثلة لمستويات الأشخاص ذوي المستويات المرتفعة طبيعيًا من هذا النوع من الكوليسترول. |
| Hasır altı etme işlemlerini yürüten, devletin üst seviyeleri tarafından bile bilinmeyen, ...grup içinde gruplar vardır. | Open Subtitles | مجموعات ضمن مجموعات تقوم بعمليات سرية مجهولة من المستويات العليا |
| Gözdeki elektrolit ve glikoz seviyeleri normaldi. | Open Subtitles | المنحل بالكهرباء والجلوكوز المستويات في العينِ كَانتْ طبيعية. |
| Artmış stres seviyeleri kan dolaşımına glikoz katar. | TED | زيادة مستويات الإجهاد يرمي بالجلوكوز في الدورة الدموية. |
| Kimyasal seviyeleri değiştiğinde, ruh hâlindeki değişimlere de neden olabilir. | TED | عند تغير مستويات المواد الكيميائية، قد تسبب تغيّرات في المزاج أيضًا. |
| Farklı boylar, farklı olgunluk seviyeleri. | Open Subtitles | بأطوال مختلفة و درجات متفاوتة من النضج |
| Protein seviyeleri, böbrekler, aritmi. | Open Subtitles | معدلات البروتين، الكليتان، اضطراب نظم القلب |
| Onları bu su örnekleriyle beraber... hormon seviyeleri için klinik laboratuarımıza yolla. | Open Subtitles | و قم بأرسال كافة العينات بالإضافة إلي عينات الماء هذه إلي معملنا لأجراء فحصوات كمية علي مستوي الهرمونات |
| Daphne'nin potasyum seviyeleri 2 gün önce ölen birine göre çok yüksekti. | Open Subtitles | ومستوى البوتاسيوم لدى دافني مرتفع جدا بالنسبة لشخص توفي منذ يومين |
| Farklı atmosfer, farklı oksijen seviyeleri, farklı yerçekimi. | Open Subtitles | جو مختلف ونسبة أكسجين مختلفة وجاذبية مختلفة |
| Troponin ve CKMB seviyeleri yüksek. | Open Subtitles | فحص الدم يظهر إرتفاع تروبونين و كرياتين الكينايز |