| Hala seni taşıyabilecek bacakların olduğuna siktirip gitsen iyi olur. | Open Subtitles | يجب أن تغرب عن وجهي الآن طالما مازال لديك ساقان تحملانك |
| Neden Herb'e siktirip gitmesini söyledin, anlamış değilim. | Open Subtitles | ولَستُ متأكّدَ ً لماذا اخبرت هيرب بأن يغرب عن وجهي. |
| - O zaman siktirip gitsinler! | Open Subtitles | إذاً قل لهم ليذهبوا للجحيم - لا أعتقد ذلك - |
| siktirip gitmelerini söyledim. | Open Subtitles | أن يذهبوا للجحيم |
| Siktir olup siktirip git fiber optik mal herif. | Open Subtitles | لذا تبًا لك، وتبًا لك مجددا، يامزعج الألياف الضوئية. |
| Bana siktirip gitmemi söylemeliydin. | Open Subtitles | يجب أن كنت قد قال لي أن اللعنة قبالة. |
| Çocuklar, bir siktirip gider misiniz? | Open Subtitles | أنتم يا اولاد ، هل تريدون الغروب عن طريقنا الآن ؟ |
| Hiçbiriniz bu işi yapmayı teklif etmediğinden siktirip gidebilirsiniz. | Open Subtitles | وبما انه لم يتبرع احد للقيام بذلك بإمكانكم ان تغربوا عن وجهي00 |
| Şimdi siktirip gidin! Çok meşgulüm. | Open Subtitles | إن لن تمانعوا أغربوا عن وجهي أنا مشغول جداً |
| Bakar mısın tatlım? Ne var ne yok? Birazcık siktirip gider misin? | Open Subtitles | عذراً، عزيزتي، كيف حالك هل تمانعين بأن تغربين عن وجهي قليلاً؟ |
| İki cin tonik alabilirsiniz. Düzgün durun ya da siktirip gidin. | Open Subtitles | ستحصل على كأسين فقط و الآن أحسن تصرفك أو اغرب عن وجهي |
| Deri ceketli oğlanlar, mobiletlerinize atlayıp, siktirip gidin bölgemden. | Open Subtitles | ما رأيكم يا أصحاب الستر الجلدية بأن تعودوا إلى درجاتكم وتغربوا عن وجهي ؟ |
| O zaman onlara siktirip gitmelerini söylerim. | Open Subtitles | لذا سأخبرهم أن يغربوا عن وجهي. |
| Ona siktirip gitmesini söyle. | Open Subtitles | أخبرهُ أن يذهب للجحيم. |
| Ne diyorsun? Sen siktirip gitsen, öyle ödeşmiş olsak? | Open Subtitles | أو تذهب للجحيم ونصبح متعادلين |
| Kendi salonu olduğunu, en büyük kardeş olduğunu ve siktirip gitmeni söyledi. | Open Subtitles | لقد قال إنه في ناديه وأنه الأكبر وتبًا لك |
| Polis Memuru Bailey, rica etsem siktirip gider misiniz? | Open Subtitles | - ضابط بيلي، سوف كنت بلطف جدا اللعنة قبالة! |
| Şimdi siktirip gidebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الغروب عن وجهي الآن. |
| Dinle, ben burada kalıyorum Will. Lütfen siktirip gider misin? | Open Subtitles | أنظر, أنا مشغول هنا, ويل هل بإمكانك لو سمحت أن تغرب عن وجهي؟ |
| Zavallı kadın konuşamıyor yoksa siktirip gitmenizi söylerdi. Ama ben söylerim. | Open Subtitles | المرأة المسكينه لا تتحدث لذا لا تستطيع ان تخبركم ان تغربوا ولكني استطيع |