| Şerif Al Johnson, cinayetten aranan zanlının silahlı ve tehlikeli olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | الذى احتجز بتهمة القتل يجب ان ياخذ فى عين الاعتبار انه مسلح و خطير |
| Dikkatle ilerleyin. Şüphelinin silahlı ve tehlikeli olduğu değerlendirilmektedir. | Open Subtitles | تـقـدم بـحـذر، يـعتـبر المشتـبه به مسلح و خطير |
| Şüpheli suikastlere karışmış eski bir CIA ajanı. silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | المُشتبه بهِ عميل مخبارات سابق مُتورط في عملية قتل, إنه مسلح و خطر. |
| İkisi de silahlı ve tehlikeli olarak düşünmelisiniz ve gerekirse ateş açmaktan çekinmeyin. | Open Subtitles | , كلاهما يتعبران مسلحين و خطيرين و يجب القبض عليهم مهما كلف الأمر |
| Size en yakın karakola haber verin. silahlı ve tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | و اتصلوا بحارس الأمن في بناءكم إنه يعتبر مسلحاً و خطيراً |
| silahlı ve tehlikeliler. Onlara yaklaşma. | Open Subtitles | أنهم مسلحون و خطيرون لا تقترب منهم |
| silahlı ve tehlikeli. Merdiven boşluklarını tutun, asansörleri tutun. | Open Subtitles | إنهُ مسلح و خَطير, أغلقوا السلالم اغلِقوا المَصاعد. |
| 160 San Fernando yolu. Şüpheliler silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | 160طريق سان فرناندو المشتبه به مسلح و خطير |
| Briareos halen firarda. silahlı ve çok tehlikeli. | Open Subtitles | .ما زال "برياريوس" طليقاً إنه مسلح و خطير |
| Michael, adam silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | مايكل ، هذا الرجل مسلح و خطر للغاية |
| Kaçak Jimmy Conway bu bölgede. Ağır silahlı ve serbest. | Open Subtitles | الهارب "جيمي كونواي" يجوب المنطقه أنه مسلح و طليق |
| Ateş edildi. Şüpheli silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | أطلق النار، المشتبه به مسلح و خطير |
| silahlı ve oldukça tehlikeli olarak kabul edilecek. | Open Subtitles | إنه مسلح و يعتبر خطر جداً ... الإرساليه تقول أنه |
| Şüpheliler silahlı ve tehlikeli | Open Subtitles | لجميع الوحدات ، هناك حالت سرقت المشتبه فيهم مسلحين و خطيرين , انهم يتجهوا الى الشمال |
| Şüpheliler silahlı ve tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | المشتبه بهم من الممكن أن يكونوا مسلحين و خطرين |
| Şüpheliler silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | على الوحدات الحذر ، المشتبه بهما مسلحين و خطرين |
| Size en yakın karakola haber verin. silahlı ve tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | و اتصلوا بحارس الأمن في بناءكم إنه يعتبر مسلحاً و خطيراً |
| Hepsi silahlı ve sarhoş. | Open Subtitles | وكلهم مسلحون و سكارى |
| - Onlar silahlı ve tehlikeli adamlar. | Open Subtitles | إنهُم مُسلّحين و خطرين. |
| Kaçan şahıs silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | على متهم فار خطير ومسلح في المنطقة المجاورة |
| Yasaya uygun şeyler işler yapmak için önce yasayı hazırlamak gerekir silahlı ve kızgın bir millet olamayız. | Open Subtitles | يجب أن يكون لديك قانونا لا يمكننا أن نحصل على أمه مسلحة و غاضبة |
| Boone kaçtı, silahlı ve son derece tehlikeli. | Open Subtitles | هرب بون. وهو مسلح وخطير للغاية. |
| Ama park yerine geldiğinde çanta yerine gizlenmiş, silahlı ve tehlikeli bir şekilde üçünüzü bulacak. | Open Subtitles | ولكن حين ما يصل للموقف لن يجد حقيبه حمراء بل سيجد ثلاثه رجال ملثمين ومسلحين وخطريين |
| silahlı ve çok tehlikeli. | Open Subtitles | هو ربما يكون مسلح وهو بالتأكيد خطر |
| Bu insanlar silahlı ve şiddet yanlısılar. | Open Subtitles | أولئك الأشخاص مُسلّحين وغاية في العنف. |
| silahlı ve tehlikeli. Dağlara doğru ilerliyor. | Open Subtitles | إنه مسلّح و خطير , و يتوجه نحو المناطق الجبلية |
| silahlı ve son derece tehlikeli olduğu varsayılıyor. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}.يُعتبر مسلّحًا وشديد الخطورة |
| Burada olduğunu, silahlı ve tehlikeli olduğunu biliyorlardı,.. | Open Subtitles | ،هو يعلمون أنه هنا ويعملون أنه مسلح وخطير |