| Yıllarca çalıştıktan sonra doğru dozda yıkama yağlama ve sadakatle ayrılmışsanız Size şans diler. | Open Subtitles | بعد أعوام من خدمتك، إذا غادرت مع المزيج المناسب من الولاء والتملق ـ يتمنى لك الحظ الطيب ـ وبعدها؟ | 
| Mekanikerler, Pearl Harbor'da Size şans getirmesi için bunu size vermemi istediler. | Open Subtitles | الميكانيكية طلبوا منى إعطائك هذا "لتجلب لك الحظ فى "بيرل هاربور | 
| Eğer kalmayı planlıyorsanız Size şans dilerim. | Open Subtitles | أتمنى لك الحظ إذا أنت تُخطّطُ للبقاء | 
| Süremizi aşmış durumdayız, çünkü çok geç kaldık. Film çekiminizin geri kalanında Size şans dileriz. | Open Subtitles | لقد تأخرت على موعد لى, اتمنى لك التوفيق فى الفيلم | 
| Size şans dilerim leydim. | Open Subtitles | حسناً, أتمنى لك التوفيق يا سيدتي | 
| Size şans dilerdim, ama bunun yardımı olacağından şüpheliyim. | Open Subtitles | اتمى لكم الحظ , و لكنني أشك أن ذلك سيساعد | 
| Size şans dileyen ilk kişi olmama izin verin. | Open Subtitles | بالواقع , دعوني ابدء واتمني لكم حظاً سعيداً | 
| Size şans diliyorum, Bayan Taggart. | Open Subtitles | انا اتمنى لك الحظ الطيب , سيده تاجرت | 
| - Size şans diliyorum. | Open Subtitles | . اتمنى لك الحظ | 
| Size şans getirsin diye. | Open Subtitles | حتى يجلب لك الحظ | 
| Bu akşam Size şans getirir. | Open Subtitles | سيجلب لك الحظ الليلة. | 
| Dr. Massoud, buraya sadece Size şans dilemek için gelmedik. | Open Subtitles | د. (مسعود)، نحن لسنا بهنا لنتمنى لك الحظ فقط | 
| Size şans getirecektir. | Open Subtitles | ستجلب لك الحظ | 
| Size şans dilerdim ama ihtiyacınız yok. | Open Subtitles | كنت سأتمنى لك التوفيق لكنك لست بحاجة له | 
| Size şans diliyorum Senatör. | Open Subtitles | اتمنى لك التوفيق, سيناتور | 
| Size şans dilemek isterdim ama ihtiyacınız olan şey şans değil. | Open Subtitles | أتمنى لكم الحظ ، لكن ليس الحظ هو ما تحتاجونه | 
| Buraya Size şans dilemek için geldim. | Open Subtitles | ،سمعت أنكم هنا ! فأرتُ فقط أن أتمنى لكم الحظ | 
| - Size şans dilemek istedik. | Open Subtitles | نتمنى لكم حظاً سعيداً |