| Kötü durumda. Görecekleriniz konusunda sizi uyarmak istedim. | Open Subtitles | إنه بحالة صعبة, أريد أن أحذرك فقط أن ما سترينه |
| No, Sadece sizi uyarmak istedim. Yarattığı şey serbest kaldı. | Open Subtitles | لقد أردت فقط أن أحذرك ذلك الشئ الذي كانت تحاول استحضاره. |
| Ama sizi uyarmak zorundayım, yine de Kilise ile baş etmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | رغم أنني أشعر بأن عليّ تحذيرك أنه لا يزال أمامك الكنيسة كذلك. |
| sizi uyarmak zorundayım söyledikleriniz aleyhinize delil olarak kullanılacaktır. | Open Subtitles | لابد من تحذيرك فيما سوف تقوله الآن سيؤخذ كدليل ضدك. |
| - Mümkün olduğunca çabuk gelip sizi uyarmak istedim. | Open Subtitles | و أنا أتيتُ بأسرع ما أمكنني لأحذرك |
| Bunu yapmanız gerekirse, resmi olarak sizi uyarmak durumundayım. | Open Subtitles | يجب ان تفعل ذلك , وانا في منصب يخولني لتحذيرك رسمياً |
| Ve ı bazı ziyaretçiler için yol gönderilir sizi uyarmak için çağrıda edişinin. | Open Subtitles | وأتّصل لأحذّرك من كوني بعثت بعض الزوار إليك. |
| Her birimizi tehdit eden ve yaklaşan bir tehkileye karşı sizi uyarmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أحذركم من الخطر القادم الذى يُهدد كل واحد مننا |
| Seni cehennemde bitebileceğini o sizi uyarmak için gelmedik. | Open Subtitles | لم آتي لكي أحذرك من انتهاء الامر بك فى الجحيم |
| Bu yüzden ona deli denemez. Ancak sizi uyarmak zorundayım. | Open Subtitles | لذا، فهو ليس معتوهاً لكن علي أن أحذرك |
| Üzgünüz, bu konuda sizi uyarmak için unuttum. | Open Subtitles | أعتذر ، لقد نسيت أن أحذرك بشأن هذا |
| Sanırım sizi uyarmak adil olur; | Open Subtitles | أعتقد أنه من العدل ان أحذرك أنهذاالمبنىمحاط... |
| Ancak, Profesör Seldom'un bu tarz bir kişi olmadığı konusunda sizi uyarmak isterim. | Open Subtitles | بالطبع، و لكن يجب أن أحذرك (الأستاذ (سيلدوم ليس مناسباً لهذا النوع من العفوية |
| Efendim, sizi uyarmak istedim. | Open Subtitles | سيّدي الرئيس، أريد أن أحذرك. |
| sizi uyarmak zorundayım: | Open Subtitles | يجب علي تحذيرك هذه الرسالة بها كلام غير لائق |
| Biraz acelemiz var. Fare hakkında sizi uyarmak isterim. | Open Subtitles | نحن متعجلين قليلاً أريد تحذيرك من هذا الفـأر |
| Davanızdaki savcıyla bir ilişkim olduğu konusunda sizi uyarmak için kendimi sorumlu hissettim. | Open Subtitles | وأشعر أنه يتحتم علي تحذيرك بأنني |
| sizi uyarmak için buradayım. | Open Subtitles | انا هنا لأحذرك. |
| Tahtın gerçek sahibi sizsiniz ve Tanrılar bir yönetim içinde iki tane kraliçenin olduğu sürece gerçek varisin tanınmayacağı konusunda sizi uyarmak için konuştular. | Open Subtitles | العرش هو حق لك والآلهة في حكمتهم تكلموا لتحذيرك أنك لن يتم الاعتراف بها حقا طالما لا يزال هناك |
| Ben sizi uyarmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأحذّرك |
| Bayanlar ve baylar... savunma makamındaki meslektaşım gibi... ben de duygularınıza kapıImamanız konusunda sizi uyarmak isterim. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة... كما قال زميلي محامي الدفاع... أود أن أحذركم من الانسياق خلف مشاعركم |