| Umarım, şiddetin televizyonda komik olabileceğini ama sizin başınıza geldiğinde o kadar da komik olmadığını anlamışsınızdı. | Open Subtitles | آمل أنكم لاحظتم الآن أن العنف على التلفاز قد يكون ممتعاً لكنه ليس ممتعاً عندما يحدث لك |
| Bilinmeyene duyulan korkunun, aşırı hayal gücüne bir yanıt olduğu söylenir. Ama günlük korkularımız, sokaktaki bir yabancıya olan korkumuz, merdiven basamaklarından korkumuz, ...vahşice ölümden korkumuz ve yaşama isteğimiz herhangi bir Gizli Dosya kadar ürkütücüdür. Bunun, sizin başınıza da geleceğini kabullenmeniz kadar da gerçektir. | Open Subtitles | هذا بالفعل يكون أشد رهبه ورعباّ من أى ملف مفقود لأنه ممكن أن يحدث لك |
| Çünkü, gazetelerdeki başlıkları gördünüz ve bunların bir gün sizin başınıza da gelebileceğini düşündünüz. | Open Subtitles | لأنك رأيت تلك العناوين وفكرت بأن ذلك قد يحدث لك بيوم ما |
| Bunlar aynı zamanda sizin başınıza gelenler olabiliyor. | Open Subtitles | "يمكن أن تكون ايضاً الأشياء التي تحدث لك" |
| Çünkü, gazetelerdeki başlıkları gördünüz ve bunların bir gün sizin başınıza da gelebileceğini düşündünüz. | Open Subtitles | لأنك رأيت تلك العناوين وفكرت بأن ذلك قد يحدث لك بيوم ما |
| sizin başınıza asla gelmeyecek bir şey olduğunu duymak istersiniz. | Open Subtitles | تتمنى أن يكون شيئاً لا يمكن أن يحدث لك |
| Ama bu sizin başınıza gelmedi ki. | Open Subtitles | ولكن ذلك لم يحدث لك. |