| Tabii ki vardır, çünkü Sizin dünyanızda beyaz olan her şey güzel. | Open Subtitles | بالطبع هناك أمر ما، لأن في عالمكم أي شيء أبيض يعتبر طبيعي الطريقة التي ينبغي على العالم أن يكون عليه |
| Yani Sizin dünyanızda havalı oğlanlar sizlersiniz. | Open Subtitles | إذن في عالمكم أنت تعتبرون من الشبّان المرحين |
| Dünyanın geri kalanı bir çeşit Kuzey Kore Baharı'nı çok da umursamadan cesaretlendirebilir, hatta bekleyebilir, ama ben sizin riskli bir şey yapmanızı istemiyorum. Çünkü Sizin dünyanızda birinin her zaman izlediğini biliyorum. | TED | بقية العالم قد تشجع او تتوقع ربيعا كوريا شماليا ، لكنني لا اريدكم ان تقوموا باي عمل يعرضكم للخطر لانني اعلم ان في عالمكم هناك دائما من يراقب. |
| Sizin dünyanızda eminim öyledir. | Open Subtitles | ليس في عالمكِ بالتأكيد |
| Veya Sizin dünyanızda kalırdı. | Open Subtitles | أو أن يبقى بعالمك للأبد لكنه إختار العبور معك |
| Beni yok edemezsin. Daha Sizin dünyanızda değilim çünkü. | Open Subtitles | لا يمكنك القضاءُ علىّ لأننى لست بعالمك بعد |
| Sizin dünyanızda 17 yaşına vefat etti. | Open Subtitles | في عالمكم ، توفي في سن السابعة عشر |
| Yakında Sizin dünyanızda da olacaklar. | Open Subtitles | سوف يكونوا في عالمكم قريباً أيضاً |
| Sanırım Sizin dünyanızda buna çizgi film diyorlar. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يطلق في "عالمكم "رسوم متحركة |
| Sizin dünyanızda birileri değişti. | Open Subtitles | شخص ما في عالمكم قد تحول. |