| Ta ki Nasam sokaklarında bir yetimin cesaret gösterisine şahit olana dek. | Open Subtitles | ليس حتى في اليوم الذي شهد عملٌ بطولي واحد من قِبل ولدٍ يتيم في شوارع " ناساف". |
| Büyüdüğümde New York şehrinin sokaklarında bir fahişe olacağım! | Open Subtitles | ماذا عنك، يا ليندا؟ عندما اكبر، اريد ان اكون مومساً في شوارع مدينة نيويورك! |
| Zaten Cami'de iki tane Müslüman öldü, D.C sokaklarında bir patlama oldu ve Walker'ın ne sikimde olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لدينا اثنين من المسلمين قتلى فى مسجد. وانفجار في شوارع العاصمة. و"واكر" لا أحد يعلم مكانه. |
| (Gülüşmeler) Bu, geleneklere aykırı bir yetiştirmeydi fakat New York sokaklarında bir çocuk olarak içgüdülerinize nasıl güveneceğinizi öğreniyorsunuz, kendi fikirlerinizle büyümeyi öğreniyorsunuz. | TED | (ضحك) لقد كانت تنشئة غير محافظة لكن كأي طفل في شوارع نيويورك، تعلمت أن أثق في غرائزي تعلمت كيف أتماشى مع أفكاري الذاتية. |
| Bak New York sokaklarında bir serseri olmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | اسمع... لن أسمح لك أن تكون متشرداً في شوارع (نيويورك) |
| Bangkok'un ara sokaklarında bir dişçi bulduk da ayırdı. | Open Subtitles | اضطررنا للذهب لطبيب أسنان (في شوارع (بانكونك |