| Zaman geçtikten sonra, kültür eleştirmenleri Beyoncé'nin gerçekten feminist olup olmadığını Sonu gelmez bir şekilde tartışmaya başladılar. | TED | عندما تتلاشى اللحظة والنقد الثقافي يبدأ المناقشة التي لا تنتهي بخصوص إن كانت بيونسيه مناصرة للمرأة أم لا. |
| Burada eğlencenin hiç Sonu gelmez senatör. | Open Subtitles | أتعرفين كم الساعة الآن؟ التسلية لا تنتهي في هذا المكان سيناتور. |
| Çin'de geçirdiğin berbat öğretmenlik yıllarından Sonu gelmez bir hikaye anlatmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك تريد إخباري بواحدة من تلك القصص التي لا تنتهي من معلمك الصيني الجهنمي ذاك |
| Hadi gel ama. Doktor dans ediyor diye, dünyanın Sonu gelmez. | Open Subtitles | لذا هيا، فالعالم لن ينتهي لأنالدكتوريرقص. |
| Amirim, randevumu biliyor muydunuz? Evet. Ayrıca ne dersin bilemem ama bir gece yoksun diye her şeyin Sonu gelmez. | Open Subtitles | نعم، وحسب ما تعتقدين، العالم لن ينتهي لأنّكِ اختفيتِ لليلة. |
| Seni bir oğul gibi sevsemde, sen yaşadığımız, Sonu gelmez kanlı savaşı hatırlamayacak kadar gençsin. | Open Subtitles | لطالما أحببتك مثل أبني كنت صغيرا جدا لتتذكر سفك الدماء التي لا نهاية لها لقد تحملنا. |
| Çok meraklanmaya başlarsan bunun Sonu gelmez. | Open Subtitles | إذا بدأت بالتساؤل، فلا نهاية لذلك. |
| Yeter artık beyler, geçmişten konuşmaya başlarsak Sonu gelmez. | Open Subtitles | توقّفوا يا رفاق. إذا بدأتوا التحدّث عن الماضي، ليس هناك نهاية لهذا. |
| Çin'de geçirdiğin berbat öğretmenlik yıllarından Sonu gelmez bir hikaye anlatmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك تريد إخباري بواحدة من تلك القصص التي لا تنتهي من معلمك الصيني الجهنمي ذاك |
| Sonu gelmez ihanet yolundaki sayısız piçlerinden biri. | Open Subtitles | واحد من اللقطاء الذين لا يُحصى عددهم في سلالة خائنة لا تنتهي |
| -Hayır, o kadının şüpheciliğinin Sonu gelmez. | Open Subtitles | بالكاد ، ميولها التشككية لا تنتهي |
| Böyle hikayelerin Sonu gelmez. Patlarlar. | Open Subtitles | قصص كهذة لا تنتهي بل تحدث جلبة |
| Sonu gelmez bir kedi fare oyunu hem de. | Open Subtitles | في لعبة لا تنتهي القط والفأر. |
| Bir yavrunun ihtiyaçlarının Sonu gelmez. | Open Subtitles | متطلّبات الفرخ لا تنتهي. |
| Onlara istediklerini verirsek bunun asla Sonu gelmez. | Open Subtitles | يا إلهي كاثرين)، لا يمكننا الإنصياع) لمطالبهم. لن ينتهي الأمر هناك |
| Ed sen ve ev arkadaşların beraber zaman geçirmezseniz dünyanın Sonu gelmez. | Open Subtitles | إد)، العالم لن ينتهي إن أنت) ورفاقك تغيبتم عن بعض التمارين |
| Bana karşı gelirseniz Gotham asla Sonu gelmez bir karanlığa gömülür. | Open Subtitles | عارضوني، وستسقط (غوثام) في ظلام لن ينتهي أبداً. |
| Shangri-la'yı bulma azmiyle sadece Sonu gelmez dağ silsilelerini değil dünyanın en derin vadilerini de aşmak zorunda kalmıştı. | Open Subtitles | العثور على مدينة شانقريلا ليس فقط لانه يجتاز سلاسل الجبال التي لا نهاية لها , ولكن ايضا اعمق الوديان في العالم. |
| Zaman oku, bükülmeye başladığında kuyruğuyla temas eder. Sonu gelmez bir lup oluşturur. | Open Subtitles | عندما ينحني سهم الزمن حول نفسه .. فيلتقي بذيله ، فهو يصنع حلقة لا نهاية لها |
| Bu dünyada Abbottların Sonu gelmez. | Open Subtitles | لا نهاية لعائلات " آبوت " في هذا العالم إن كان هذا ما تحتاج |
| Bir başlarsa Sonu gelmez. | Open Subtitles | بدء هذا الطريق، وليس هناك نهاية لذلك. |
| Eğer şimdi pes edersek, bunun Sonu gelmez. Hayır. | Open Subtitles | إذا سلمنا الأن لن يكون هناك نهاية لهذا |