| Bu fikirler öğretimimizin temelini oluşturduğunda, ve dünyayı böyle düşündüğümüzde, bir sorun var demektir, çünkü desteklediğimiz şeylere engel oluyoruz. | TED | و وعندما تشكل هذه المفاهيم تعليمنا، وما نفكر به في العالم، عندئذ لدينا مشكلة ، لأننا نحبط دعمنا لكل شئ. |
| Belki hissetmişsindir ama bu uçuşla da ilgili bir sorun var. | Open Subtitles | ربما أنتي حساسة وربما لست كذلك لكن هناك خطب ما بهذه الطائرة أيضا |
| Labirentte sorun var. İcabına bakmalısın. | Open Subtitles | هناك مشاكل في التيه ويجب عليك أن تعتني بها |
| Züppelikle ilgili gerçek bir sorun var. Çünkü bazen Birleşik Krallık dışındaki insanlar | TED | هنالك مشكلة حقيقية مع الغطرسة فاحيانا يتخيل الاشخاص من خارج المملكة المتحدة |
| Bana gösterirken sorun yoktu. Artık sorun var. | Open Subtitles | لم يكن لديك مشكلة لتريني الشريط بلى لدي مشكلة |
| Alacaklar listesi hakkında bir sorun var mı? | Open Subtitles | نعم هل من أسئلة بخصوص بخصوص لائحة التبضع؟ |
| Ve size kesinlikle söyleyebilirim ki, sorun var, bundan emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | و يمكنني أن أخبرك بالتأكيد أن هناك مشكله. فعليك أن تكون متأكداً ذلك. |
| Bağış yapan toplumlardaki pazarlamada sorun var. | TED | لدينا مشكلة في التسويق تجاه مجتمع المتبرعين. |
| Ama bir sorun var. | Open Subtitles | انه جيد بالنسبة لي على الاطلاق فقط لدينا مشكلة واحدة |
| Büyük bir sorun var. Kocan sahaya gelsin. | Open Subtitles | لدينا مشكلة كبيره أحتاج غلى زوجك في العمل |
| Belki hissetmişsindir ama bu uçuşla da ilgili bir sorun var. | Open Subtitles | ربما أنتي حساسة وربما لست كذلك لكن هناك خطب ما بهذه الطائرة أيضا |
| Bu bir kaza değil. İnhalerinde bir sorun var. | Open Subtitles | هذه ليست بحادثة , هناك خطب ما في هذا الجهاز |
| Acı içindeki çocuğumuzun sesi seni rahatsız etmiyorsa sende bir sorun var demek ki. | Open Subtitles | هناك خطب بك، فصوت بكاء طفلتنا.. في ألم لا يزعجك اطلاقاً |
| Demek sende kısa süreli hafızayla ilgili bir sorun var. Belki de kişilik bölünmesi. | Open Subtitles | حسناً، جميل أن تتذكري هذا ليس هناك مشاكل بالذاكرة القصيرة |
| Günaydın, Bay Smith. - Atlanta'da sorun var. | Open Subtitles | صباح الخير سيد سميث هناك مشاكل فى اتلانتا مجددا |
| Bununla ilgili büyük bir sorun var. Ve bu sorun kıskançlık. | TED | و هنالك مشكلة حقيقية كبيرة مع ذلك و هذه المشكلة هي الحسد. |
| Yani yaşlıyım. Kalbimde sorun var. Böbreğimde enfeksiyon var. | Open Subtitles | لدي مشاكل في القلب و الكلية ولكنني لا أعرف أن لدي مشكلة في السمع |
| Başka sorun var mı? | Open Subtitles | هل من أسئلة أخرى؟ |
| Duke ile görüşüyordum, transkriptimde bir sorun var gibi gözüküyor. | Open Subtitles | كانت هناك مشكله بنسختيمنالإختبار. 638 00: 56: |
| Tek bir sorun var. Adamın etrafında bir ordu var. | Open Subtitles | ولكن فقط توجد مشكلة واحدة هو لديه جيش يحيط به |
| Görünüşe göre cennette bir sorun var. | Open Subtitles | حسنٌ، من الواضح أنّ ثمّة مشكلة في الجنّة. |
| Rehberlik sisteminde sorun var ya da onun gibi birşey. | Open Subtitles | انت تعلم, هناك خطأ فى نظام التوجيه او اي شئ. |
| Aynı jöle gibi. Bende bir sorun var. Hayır, yok. | Open Subtitles | هناك خلل بي، لا، لا يوجد ، أنا في 17 |
| Yapabilir misin, yoksa vajinam hakkında başka sorun var mı? | Open Subtitles | هل تستطيع فعل ذلك، أم لديك أسئلة أكثر عن مهبلي؟ |
| Katta balkonun sol tarafında da sorun var gibi duruyor. | Open Subtitles | الجانب الأيسر من الشرفة، يبدو أن لديك مشكلة هناك أيضاً. |
| Galeri için gelmedim, bir sorun var. Telefonunu da açmiyordun. | Open Subtitles | لم أجئ للعرض، إنّما لديّ مشكلة وإنّك لا تردّ على هاتفك. |