| Fakat Paradise'daki soyguncular, atik hırsızlar değirmenciler, su kenarındaki balıkçılar Fahişeler ve travestiler. | Open Subtitles | المتسولين، اللصوص هنا فى الفردوس النمور العمياء على الميناء السماكين والمنشقين هو وهى |
| 5 soygunun herbirinde soyguncular ve motorları hiç bir iz bırakmadan kayboldular | Open Subtitles | في كل من المرات الخمس هذه فإن اللصوص ودراجاتهم تلاشوا بدون أثر |
| Artık hiçbir yere güven içinde gidilmiyor. soyguncular her köşede. | Open Subtitles | لم يعد من الأمان أن ترحل لأي مكان اللصوص في كل مكان |
| Ölü polisler, ölü soyguncular, ölü siviller... | Open Subtitles | لديه رجال شرطة ميتون ، لصوص ميتون ، ومدنيين ميتون |
| Ölü polisler, ölü soyguncular, ölü siviller... | Open Subtitles | لديه رجال شرطة ميتون ، لصوص ميتون ، ومدنيين ميتون |
| soyguncular! soyguncular! | Open Subtitles | مُخرّب, مُخرّب! |
| Bir yere girme uzmanları, soyguncular, hırsızlar. | Open Subtitles | المتخصصون في الدخول عنوة.. السارقون.. اللصوص |
| Şey, ilk olarak, soyguncular maskeliydi. | Open Subtitles | حسنا , في البداية لان اللصوص كانوا يرتدون الاقنعة |
| soyguncular kaçmayı başardı ancak parayı alamadı. | Open Subtitles | تمكن اللصوص من الهرب ولكن بدون المال المسروق |
| Silahlı soyguncular parayı alıp çıkışa yöneldiler. | Open Subtitles | اللصوص المسلحين حملوا النقود و توجهوا للمخارج |
| soyguncular genelde gül yağı ve topuklu ayakkabı giymez. | Open Subtitles | اللصوص لا ترتدى ثيابا وردية أو كعوب عالية |
| Nasıl olduysa soyguncular kasa duvarını zayıflatmayı başarmışlar. | Open Subtitles | بطريقة ما، استطاع اللصوص إضعاف جدار الخزينة |
| Sanırım bizde soyguncular kadar güvendeyiz. | Open Subtitles | و أعتقد الأن أن صندوق إيداعي أصبح في حوزة اللصوص |
| soyguncular bankayı soydular. | Open Subtitles | لأنه في عطلة نهاية الإسبوع قام بعض اللصوص بالدخول للبنك وسرقوه |
| Sanırım soyguncular cihazı bulup kurtulmak istedi. | Open Subtitles | أعتقد أن اللصوص قد وجدوا جهاز التتبع ومن ثمّ استعدوا للتخلص منه |
| Silahlı soyguncular, para arabasından yüksek bahisli iki masanın kutularını alıp kaçmış. | Open Subtitles | لصوص مسلحة اختلسوا الصناديق المغلقة من طاولتي قمار على جانب الأقفاص الدوارة تماماً |
| Charlie 457 konuşuyor. Hâlâ dışarıda bulunan soyguncular var. | Open Subtitles | تشارلي457 , لا تزال هُناك لصوص في الخارج |
| Beşinci kat... soyguncular, saldırgan dilenciler ve kitap eleştirmenleri. | Open Subtitles | الطابق الخامس: لصوص مترو الأنفاق ...شحاذين عدوانيين و نقاد الكتب |
| soyguncular! | Open Subtitles | مُخرّب! |
| soyguncular sadece para için orada değillerdi. | Open Subtitles | السارقون لم يكونوا هناك فقط للحصول على المال |
| İçeri girmeye can atan silahlı soyguncular tarafından etrafım sarılmış durumda. | Open Subtitles | محاط بلصوص مسلحين يتمنون الدخول |
| soyguncular herkesi meşgul tutmaya uğraşıyor. | Open Subtitles | السارق أراد أن يُبقي الجميع مشغولين |
| Ya o soyguncular tekrar birini öldürürlerse ve biz yine yetişemezsek? | Open Subtitles | ما إذا كان هؤلاء السراق قتل شخص آخر ونحن لا نصل الى هناك في الوقت إما؟ |
| Haydutlar, soyguncular, onun gibi şeyler. | Open Subtitles | مثل العصابات واللصوص وكل شئ و كيف له ان يعرف ؟ |