| Pankreasla uğraşmanın iyi olmadığını kimse söylemedi ama görünen o ki durumu hâlâ stabil değil. | Open Subtitles | لم يقل أحد أنه ليس من الجيد التعامل مع البنكرياس، لكن من الواضح أن حالته لازالت غير مستقرة. |
| Kaos. Durumu stabil değil. | Open Subtitles | انها مضطربة , انها غير مستقرة |
| Durumu stabil değil; oynatamayız. | Open Subtitles | وحالته غير مستقرة للحركة. |
| Gezegenin yüzeyi iniş yapmak için hiçte stabil değil. | Open Subtitles | سطح الكوكب غير مستقر ولا يسمح بالهبوط عليه |
| - Tüketicilerin dikkatine, 35 ve 36. haberleşme hatları stabil değil. | Open Subtitles | إنتباه للمستخدمون خطوط المعلومات 35 و36 عملها غير مستقر |
| Pek de stabil değil. | Open Subtitles | ثم نقطع انفسنا انه غير مستقر نفسيا بالضبط |
| Adam hareket edecek kadar stabil değil. | Open Subtitles | الرجل غير مستقر بم يكفي ليتحرك |
| Hastanın durumu stabil değil. Ameliyat iptal oldu. | Open Subtitles | المريض غير مستقر الغيت العملية |
| Doğrusu, taşımak için stabil değil. | Open Subtitles | الحقيقه, انه غير مستقر حتى ننقله |
| Tansiyonu düşük ve durumu pek stabil değil. | Open Subtitles | ضغطه لازال غير مستقر. |