| Bizi suç üstü yakaladınız efendim. | Open Subtitles | هذا يعني إننا مذنبون لقد ألقيتم القبض علينا بالجرم المشهود سـيـدي |
| Babi tam işini bitirmek üzereyken, tüysüz kedi Babi'yi suç üstü yakaladı. | Open Subtitles | ولكن عندما أقترب بابي من الانتهاء أمسكت القطة بابي بالجرم المشهود |
| Birisi kalıbını yaptırmaya çalıştı ve ben onu suç üstü yakaladım | Open Subtitles | حاول شخص صناعة قالب ومسكته بالجرم المشهود |
| Tüm bun şeyleri bana pis işlerini yaptırmak için söylemediğini sonra da beni suç üstü yakalayıp hapse attırmayacağını nereden bileceğim? | Open Subtitles | أنّى لي أن أعرف بأنّك لا تقول هذا فحسب لتجعلني أقوم بأعمالك القذرة وحينها تمسكني بالجرم المشهود وتزيحني بعيدا أيضا؟ |
| Her zaman suç üstü yakalayamazsın. Zaten tavır yaptı bana. | Open Subtitles | لا يمكنك دائما ان تمسك السارق متلبس ثم انه أعطتنى أكثر من دليل أيضاً |
| Ama onu 5 kg uyuşturucu ile birlikte suç üstü yakaladık. | Open Subtitles | لكننا أمسكناه متلبس بالجريمة، 10أطنان من المخدرات. |
| Lemon Breeland! Seni suç üstü yakaladım. Ne? | Open Subtitles | ليمون بيرلاند لقد ضبطتك بالجرم المشهود |
| suç üstü yakala ve hepsini dışarı at. | Open Subtitles | أقبض عليهم بالجرم المشهود وأطردهم |
| Hayır, onu suç üstü yakalamalıyız. | Open Subtitles | لا , علينا أن نمسكه بالجرم المشهود |
| suç üstü yakalandı. Ben Jennings. | Open Subtitles | (تم الإمساك به بالجرم المشهود,(بن جينينغز |
| Onları suç üstü yakalayacağız. | Open Subtitles | سنحصل عليهم بالجرم المشهود |
| suç üstü yakalandın. | Open Subtitles | مقبوض بالجرم المشهود |
| Onu suç üstü yakalayacaksın. | Open Subtitles | - سيتم القبض عليه بالجرم المشهود |
| Beni suç üstü yakaladın. | Open Subtitles | أمسكتني بالجرم المشهود |
| Alışkanlıklarını bırakmayacak ve biz onu suç üstü yakalayacağız. | Open Subtitles | لن يتخلى عن عادته و سنضبطه متلبس |
| Sonunda seni suç üstü yakalatmayı başardım. | Open Subtitles | لحسن الحظ تدبرت أمر القبض عليك وأنت متلبس بالجرم . |