| Ve başka birinin bildiğini söylemekten ötürü suçluluk hissediyorsun. | Open Subtitles | و تشعرين بالذنب حول إخباره بشأن شخص آخر يعرف. |
| suçluluk hissediyorsun çünkü sevgilinle yumruk yumruğa dövüşmeseydim o uçak bana çarpmayacaktı. | Open Subtitles | .. تشعرين بالذنب لأنكِ تعرفين .. أنني ما كنت لأتعرض لتلك الحادثة لو لم أخض عراكاً مع عشيقكِ |
| Hiç yanımda olmadığın için suçluluk hissediyorsun diye kendini iki günlük bebek için feda etmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أدعكِ تضحين بنفسكِ لأجل طفلة عمرها يومين فقط لأنّكِ تشعرين بالذنب لعدم كونكِ موجودة لأجلي |
| Hiç paran olmadığı için suçluluk hissediyorsun. | Open Subtitles | أنت تشعر بالذنب لأنّك لا تملك المال. |
| Yumurta olayı yüzünden suçluluk hissediyorsun. | Open Subtitles | أنت تشعر بالذنب بسبب مسألة البيض. |
| Bay Sherman seni 136 defa aradı ama sen hiç geri dönmedin bu da suçluluk hissediyorsun... | Open Subtitles | {\pos(192,220)} لقد اتّصل السّيّد (شيرمان) لـ136 مرّة، ولمْ تردَّ عليه قطّ، مِمّا يعني أنّكَ تشعر بالذّنبِ |
| Ve sende bütün bu olaylar için suçluluk hissediyorsun. | Open Subtitles | و انك تشعرين بالذنب حول كل ذلك |
| suçluluk hissediyorsun. | Open Subtitles | انت تشعرين بالذنب |
| suçluluk hissediyorsun çünkü kendini düşünüyorsun ama burada söz konusu olan sen değilsin, Drew. | Open Subtitles | أنتِ تشعرين بالذنب لأنكِ تفكرين في نفسك وهذا ليس له علاقة بكِ (هذا بشأن (درو |
| Hayır suçluluk hissediyorsun. | Open Subtitles | كلا, أنت تشعر بالذنب |
| Bay Sherman seni 136 defa aradı ama sen hiç geri dönmedin bu da suçluluk hissediyorsun... | Open Subtitles | {\pos(192,220)} لقد اتّصل السّيّد (شيرمان) لـ136 مرّة، ولمْ تردَّ عليه قطّ، مِمّا يعني أنّكَ تشعر بالذّنبِ |
| Bay Sherman seni 136 defa aradı ama sen hiç geri dönmedin bu da suçluluk hissediyorsun... | Open Subtitles | {\pos(192,220)} لقد اتّصل السّيّد (شيرمان) لـ136 مرّة، ولمْ تردَّ عليه قطّ، مِمّا يعني أنّكَ تشعر بالذّنبِ |