|   Ve ilk aday suikasta uğradı.   | Open Subtitles |    حيث اغتيل أول مرشح.   | 
|   David Palmer, bize bugün saldıran teröristlerin, Logan'ın yönetimindeki birileri tarafından yardım aldıklarını keşfetmek üzere olduğu için suikasta uğradı.   | Open Subtitles |    لقد اغتيل (ديفيد بالمر) لأنه كان على وشك اكتشاف أن الارهابيين الذين هاجمونا اليوم كانوا يتلقون العون من شخص داخل إدارة الرئيس (لوجان) نفسه- من؟   | 
|   Avusturya Şansölyesi suikasta uğradı.   | Open Subtitles |    اغتيل المستشار النمسا .   | 
|   Oğlum suikasta uğradı!   | Open Subtitles |    اغتيل ابني   | 
|   Temsilci Kwon Young Chan garson kılığındaki Yun Hwa tarafından suikasta uğradı.   | Open Subtitles |    لكن تم اغتيال النائب كوان يونج تشان من قبل يون هوا متنكرة كنادلة   | 
|   Dallas'a gelmesinden bir saatten az bir zaman içinde, Kennedy suikasta uğradı.   | Open Subtitles |    "وبعد ساعة من هبوط الطائرة في (دالاس)، تم اغتيال (كيندي)"   | 
|   suikasta uğradı.   | Open Subtitles |    وقد اغتيل.   |