| Michael Swift boştaymış, eğer DiMaggio'yu ona teklif etmeyi düşünürseniz tabii. | Open Subtitles | مايكل سويفت متاح إذا كنت مهتما مما جعله في عرض ديمــاجيو. |
| Taylor Swift, sen deve kuşu bacaklı, yeteneksiz koca ayaklı bir ucubesin. | Open Subtitles | تايلور سويفت انتي مدللة رجليكي تشبه أرجل المحار عديمة الموهبة و غريبة |
| Bu arada dünyanın öbür ucunda Şikago'daki bir kasap olan Gustavus Swift, soğutmalı tren vagonlarında eti bozulmadan taşımanın bir yolunu bulmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | و في الوقت الحالي نصف العالم الآخر في شيكاغو.. مصدر اللحم غوستافو سويفت |
| Bayanlar ve baylar dostumuz Taylor Swift'i alkışlayalım, millet! | Open Subtitles | سيداتي وسادتي ارجو ان تحيّوا جميعكم صديقتنا تايلر سويفت |
| Ayrıca Lady Gaga, Taylor Swift olarak tekrar geldiğinde peruğunu değiştirmeyi unutmuştu. | Open Subtitles | زائد، أن ليدي غاغا نست أن تغير باروكتها عندما رجعت متنكره كـ تايلور سويفت |
| Şu gitarı bırak ve Taylor Swift gibi şarkı söylemekten vazgeç. | Open Subtitles | ارمي هذا الجيتار و توقفي عن الغناء مثل تيلور سويفت |
| Michael Swift boştaymış, eğer DiMaggio'yu ona teklif etmeyi düşünürseniz tabii. | Open Subtitles | بأن "مايكل سويفت" متوفر "إن أردتم أن تطلبوه لدور "دي ماجيو |
| - Yaşasın annem! Michael Swift ile bir ilişkim oldu. | Open Subtitles | - نعم امي كنت علي علاقة غرامية ب مايكل سويفت, |
| Bence esas problem Michael Swift. | Open Subtitles | ♪ تقاطع شارعي ليكسنقتون و الثاني والخمسين ♪ أعتقد ان المشكلة الحقيقة هي مايكل سويفت |
| Taylor Swift konseriyle kesin bir alakası var mı? | Open Subtitles | تايلور سويفت ليلة الخميس هذا علاقة بذلك؟ |
| Gelecek ayki Taylor Swift konserine ön sıradan bilet, | Open Subtitles | تذاكر الصف الأول لحفلة تايلور سويفت الشهر المقبل |
| - Taylor Swift konserinde park yerinde beklersin. | Open Subtitles | ستنتظري في موقف السيارات في حفلة تايلور سويفت |
| Kraker sepetini alabilmek için Taylor Swift konserine bile gittim. | Open Subtitles | حتي اني ذهبت لحفل تايلور سويفت حتي استطيع الحصول علي سلته |
| Aç bırakıldım, taciz edildim dalga geçildim, takip edildim, tehdit edildim bir de üstüne Taylor Swift dediler. | Open Subtitles | ومت من الجوع, ورجل تحسس صدري عذبت, تتبعت, هددت ونعت بتايلور سويفت |
| İfadenize göre, Bayan Swift, bu silahı Bay Sweeney ateşlemiş olamaz, ...çünkü o anda sizinle beraberdi, değil mi? | Open Subtitles | إذًا شهادتكِ يا آنسة سويفت هي أن السيد سويني لم يكن بإمكانه إطلاق الرصاص من هذا المسدس |
| Tamam. Isobel Swift'i tekrar çağırıyoruz. | Open Subtitles | طيب نحن نطلب استدعاء إيزابيل سويفت مرة ثانية |
| Kardo üçlü yapacaksın,Taylow Swift klibi değil. | Open Subtitles | يا أخ، هذه ثلاثة أطراف، ليس فيديو موسيقي لتايلور سويفت. |
| Theodore Patrick Swift parasını düzenli olarak Whitechapel üzerinden taşıyor. | Open Subtitles | ثيودور باتريك سويفت ينقل أمواله على أساس منتظم من خلال وايتكابيل، |
| Evet, sağı Taylor Swift'in kafası biçildiğinde sen neredeydin? | Open Subtitles | نعم ، أين كُنتِ عندما تم إقتلاع رأس صماء تايلور سويفت ؟ |
| Pastacı yanlışlıkla pastaya fıstık koymuş ayrıca Katy Perry mi yoksa Taylor Swift mi iyi diye iki kere kavga çıktı. | Open Subtitles | لقد قام المخبز بالصدفة بوضع فول سوادني في الكعكة وهناك مشاجرتان حول من أيهما أفضل كايتي بيري أو تايلور سويفت |
| Taylor Swift tehlikeli ! | Open Subtitles | تايلور سوفت خطيرة؟ |
| Swift, "Uzay ve Teknoloji" dergisinden. | Open Subtitles | سويقت, مجلة "الفضاء و التكنولوجيا" |
| "Theodore Swift'in kızının fidye için kaçırılmasının ardından... | Open Subtitles | "قتلوا في معركة على يدّ عميل "بينكرتون" المأجور (ماثيو جدج), |
| Sana Taylor Swift'in yüzüne top çarptığı.... ...videyu izleteceğim. | Open Subtitles | سأوريكي المقط الذي تايلور سويف تتلقى ضربه في وجهها . |