| tüm aileyi ortadan kaldırabilirdi, ama anneyle çocuğu öldürmedi. | Open Subtitles | كان بأمكانه القضاء على العائلة بأكملها لكنه اختار فصل الام و الطفل، لماذا ؟ |
| tüm aileyi temsil ediyorsa, bize anlattıklarından fazlasını biliyordur. | Open Subtitles | بما انه ممثل العائلة بأكملها فانه يعلم أكثر مما أخبرنا به |
| Neyse, gördüm ki senin bu kaçamağın tüm aileyi etkiliyordu! | Open Subtitles | على العموم, لقد رأيت ان هذه العلاقة ستدمر العائلة كلها |
| Sonunda, taşınma günü geldi. tüm aileyi saran bir umut ve heyecan vardı. | Open Subtitles | و إخيرا الإنتقال و هناك شعور من الأمل و الحماس في العائلة كلها |
| Bunun için tüm aileyi suçluyorum. Kımıldama tamam mı? | Open Subtitles | أنا ألوم كل العائلة لذا إبقى ثابتا , حسنا ؟ |
| tüm aileyi öldürüyorlar, ve biricik tanığımız iletişim kuramıyor. | Open Subtitles | انهم سيقتلون عائلة بأكملها, والشاهد الوحيد لا يمكنه التواصل. |
| Her neyse, ben çıkıyorum. Annem tüm aileyi kahvaltıya çağırdı, eli kulağında düğün hakkında konuşmak için. | Open Subtitles | على كلّ، سأخرج، لقد جمعت أمي العائلة بأكملها لتناول الإفطار |
| Salak kardeşim Meksika'daki balayında üşütmüş ve hastalığı tüm aileyi etkiledi. | Open Subtitles | أصيب شقيقي الغبي بنزلة برد في رحلة شهر عسله في المكسيك و قد مرّت من خلال العائلة بأكملها |
| Kartel tüm aileyi katletti... | Open Subtitles | العصابة قتلت العائلة بأكملها ماعدا طفل صغير |
| tüm aileyi bu saçmalıkla mahvedebilirdi. | Open Subtitles | كان من المُمكن أن يُدّمر العائلة بأكملها بهذا الهراء. |
| Ayrıca ilişkilerdeki yalnızlığı, çocukları uğruna birlikte yaşamaya devam eden ebeveynlerin sonunda tüm aileyi incittikleri gerçeği üzerinden gösteriyoruz. | TED | كما نوضح الشعور بالوحدة في العلاقات أيضًا، مثل استمرار الزوجين فقط من أجل أطفالهم بينما هم بذلك يتسبَّبون في إيذاء العائلة بأكملها. |
| tüm aileyi yok etmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | يريدوننا أن نقتلَ العائلة بأكملها. |
| - Kitty, seninle arkada oturacak. - Hayır, gerçekten, tüm aileyi getirdiğiniz için teşekkürler. Yani, babam yeterince kötü değildi. | Open Subtitles | سيجلس بالخلف معكِ - لا شكراً على احضار العائلة كلها و كأن يومي لم يكن سيئاً - |
| Bu, tüm aileyi ilgilendiriyor. | Open Subtitles | هذه النقطة تهم العائلة كلها |
| tüm aileyi mi davet ettin? | Open Subtitles | هل دعوتى العائلة كلها ؟ |
| Beş sene kadar önce, karım Claire hastalandığında tüm aileyi götürdüm. | Open Subtitles | , منذ خمسة سنوات , (قبل أن تمرض زوجتي (كلير أخذت العائلة كلها |
| Hem bu karar tüm aileyi etkiliyor. | Open Subtitles | هذا القرار سوف يؤثر .... على كل العائلة , لذا |
| tüm aileyi yanlış yöne götürüyorum. | Open Subtitles | اقود عائلة بأكملها بالاتجاه الخطأ |
| Yakuza tüm aileyi bıçaklayıp evlerini de havaya uçurmuş. | Open Subtitles | الياكوزا سوت هذه الخلافات عن طريق طعن عائلته بأكملها ثم تفجير منزله |
| Orada tüm aileyi öldürebilecek birisi vardı. Plan yapmış, organize olmuş- ve neredeyse tamamlanmış birisi. | Open Subtitles | وكان هنا تخطيط لقتل العائلة بالكامل. |
| Kansas'taki sakin bir çiftlik evine girip tüm aileyi katletti. | Open Subtitles | في مزرعة في كينساس و قاموا بقتل جميع أفراد الاسرة |