| Ayrıca, tüm yaptığımız sizin geminizin fişini benim pilime takmak. | Open Subtitles | بجانب أن كل ما نفعله هو توصيل سفينتك الى بطارياتى |
| Bizim tüm yaptığımız sizin gibi özel vatandaşlar için aynı fırsatı sağlamak. | Open Subtitles | كل ما نفعله هو أن نوفر نفس الفرصة للمواطنين أمثالك |
| Yani, tüm yaptığımız içeride beklemek ve sex yapmak oldu... | Open Subtitles | كل ما نفعله هو البقاء في البيت ونمارس الحب |
| Çünkü bu aralar tüm yaptığımız temizlik yapmak ve restoranda çalışmak. | Open Subtitles | لان كل ما نفعله هذه الايام هو تنظيف الشقق والعمل في المطعم |
| Bakın, burada tüm yaptığımız... size gerçeği getirmeye çalışmak. | Open Subtitles | انظروا، كل ما نفعله هنا هو أننا نحاول أن نجلب لك الحقيقة |
| Burada tüm yaptığımız bu. | TED | هذا كل ما نفعله هنا. |
| Gerçekte, tüm yaptığımız bu. | Open Subtitles | في الحقيقة هذا كل ما نفعله |