ويكيبيديا

    "tıktılar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وضعوني
        
    • وضعونى
        
    • ورموه
        
    • سجنوه
        
    • رموني
        
    Üstelik beni uçağın arka tarafına tıktılar lanet ayaklarının tam altında tekerlekler açılıyor. Open Subtitles و لقد وضعوني في آخر الطيارة حيث تتحرك العجلات تحت القدمين.
    Düşünsene, Birleşik Devletler Başkanı iken istifa ettikten 6 hafta sonra beni bir hastane odasına tıktılar. Open Subtitles تخيل ، ستّة أسابيع خارج المنصب كرئيس للولايات المتحدة و قد وضعوني في غرفتي في المستشفى رغما عنّي
    Sonra beni bir deliğe tıktılar, işimde yeteri kadar iyi olmadığımı söylediler. Open Subtitles ثم وضعوني في حفرة, لأنني لم أكن أجيد عملي بعد الآن
    Niye üç yıllığına beni bu deliğe tıktılar? Open Subtitles لماذا وضعونى إذا فى تلك الحفرة ثلاث سنوات ؟
    Niye üç yıllığına beni bu deliğe tıktılar? Open Subtitles لماذا وضعونى اذا فى تلك الحفره ثلاث سنوات ؟
    Tımarhaneye tıktılar hatta. Briarcliff'te. Open Subtitles ورموه في مستشفى المجانين "في "مصحّة بريكليف
    Bir adamı öldürdü onu içeri tıktılar, serbest kaldı ve öbür herifi öldürdü ve şimdi yine dışarıda... Open Subtitles قتل أحدهم، سجنوه.. وخرج وبعدها قتل شخصاً آخر، والآن أصبح طليقاً مرةً اخرى
    Beni karşı istihbarat birimine tıktılar çünkü sadece onların istediği değil, Her kötü adamın peşine takıIıyordum Open Subtitles لقد رموني في مكافحة التجسس لأنني أميل إلى ملاحقة الشريرين ليس فقط الذين يأمرونني بملاحقتهم
    Öyleyse belki de sınıfın geri kalanıyla konuşmalısın çünkü beni bir kutuya tıktılar ve şu an boğuluyorum. Open Subtitles حسناً، ربما يجب ان تتحدثي لبقيّة الفصل لأنهم وضعوني في صندوق و الآن أعاني من الإختناق
    Beni hapse tıktılar, avukat bey. Bütün geceyi, o hücrede geçirdim. Open Subtitles لقد وضعوني في الحقيقة في السجن
    Beni o, deli kazanına susturmak için tıktılar. Open Subtitles وضعوني بحفرة الأفعى تلك لإسكاتي.
    Yarasa dolu bodrum katına tıktılar. Open Subtitles وضعوني في قبوٍ بسقف مليء بالخفافيش
    Beni çok güvenlikli hapishaneye tıktılar. Open Subtitles لقد وضعوني في سجن مُشدد الحراسة
    Beni katolik bir okula tıktılar. Open Subtitles وضعوني في مدرسة كاثوليكية
    Beni buraya tıktılar. Open Subtitles وضعوني بداخل التابوت
    Denediler. Beni hapse tıktılar, ve başarısız olduklarında-- Open Subtitles حاولوا , وضعونى فى السجن ... وعندما فشلوا
    Dallas'a geldiğimizde Jack'i, Art'ı ve beni kümes gibi küçük bir odaya tıktılar. Open Subtitles "عندما وصلنا الى "دالاس (وضعونى انا و (جاك) و(ارت في غرفة صغيرة بأسرة نقالة
    Onu tokatlayıp kodese tıktılar. Open Subtitles لقد قيدوه ورموه في الحجز.
    Onu hapse tıktılar? Open Subtitles لقد سجنوه
    Bizden bir grubu, araba mezarlığının oradaki metal bir kafese tıktılar. Open Subtitles لقد رموني في قفص من المعدن خارج ساحة الخردة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد