| Çoğu insan iş bulamamaktan korkar, veya anne babasına taşınmaktan ya da öğrenci kredi ödemelerinden. | Open Subtitles | معظم الناس يخافون من عدم الحصول على وظيفة؟ او الانتقال مع ابائهم او قضاء وقت طويل فى الدراسة نعم هذا يخوفنى ايضا |
| Derek'le aynı eve taşınmaktan bahsetmeyi kes. | Open Subtitles | اخرسي وتوقّفي عن أحاديث الانتقال مع ديريك |
| Bu biraz garip, ama Ernie benim evime taşınmaktan söz ediyordu. | Open Subtitles | هذا محرج قليلاً لكن ارني كان يتحدث عن الانتقال لبيتي وانا حسبتك.. |
| Oradan ayrılmak yeni bir ülkeye taşınmaktan daha zor geliyor. | Open Subtitles | و تركهم يبدو أصعب من الانتقال لدولة أخرى |
| Buraya taşınmaktan daha kötü ne olabilir ki? | Open Subtitles | ما الذي يمكن أن يكون أسوء من الإنتقال إلى هنا ؟ |
| Eskiden her zaman New York'a taşınmaktan bahsederdim. | Open Subtitles | لقد كنت دائما اتحدث عن الانتقال لنيويورك، |
| Maddi açıdan çöküp, evi satmaktan sonra da o Etiyopya lokantasının üst katına taşınmaktan endişeleniyorum. | Open Subtitles | انا فقط قلق بخصوص التعرض لمشاكل مادية ومن ثم يجب علي ان ابيع المنزل وبعد ذلك الانتقال فوق مطعم اثيوبي |
| Vermont'a taşınmaktan bahsediyordu. | Open Subtitles | انه يريد الانتقال الى ولاية فيرمونت. |
| Ben sadece vadiye taşınmaktan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث فقط عن الانتقال للوادي. |
| taşınmaktan bana hiç bahsetmediler. | Open Subtitles | لا، لم يذكر شيئاً عن الانتقال لي |
| Göründük. taşınmaktan başka çaremiz yok. | Open Subtitles | لقد كُشِفنا, لا نملك خيارا إلا الانتقال |
| Portland'a taşınmaktan vaz mı geçtiniz? | Open Subtitles | لا تريدين الانتقال الى بورتلاند؟ |
| taşınmaktan bahsetmeye başladı. | Open Subtitles | بدأت تتكلم عن الانتقال. |
| taşınmaktan nefret ederim. | Open Subtitles | انا اكره الانتقال |
| Ama işin aslı, Malibu'ya taşınmaktan şikâyet edemezsin. | Open Subtitles | ( لايمكن الشكوى بخصوص الانتقال الى ( ماليبو |
| Doğru ya, Rachel sürekli California'ya taşınmaktan söz ediyordu ama Tommy ve Emma olmadan, ailesi olmadan... | Open Subtitles | أكيد، لطالما تحدثت (رايتشل) عن الانتقال إلى (كاليفورنيا) لكن لا أخالها تذهب دون (طومي) و(إيما).. |
| taşınmaktan her zaman nefret ederdim. | Open Subtitles | لطالما كرهت الانتقال |
| Annen şehre taşınmaktan bahsediyor. | Open Subtitles | أمك تريد الانتقال الى البلدة |
| taşınmaktan mutlu musun? | Open Subtitles | هل كل شي جيد مع الانتقال ؟ |
| - taşınmaktan bıktım artık. | Open Subtitles | لقد سئمت من الانتقال |
| Onu Virginia'dan Salem'e taşınmaktan kurtaramamamız çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أننا لم نستطِع إنقاذها من الإنتقال من محاكمة شنقِها بـ "فيرجينيا" |