| Taşıyıcıyı almanın başka yolu yoktu. | Open Subtitles | كانت تلك هي الطريقة الوحيدة لإستعادة الوعاء |
| Bu arada, onu göremezken Taşıyıcıyı nasıl kullanacağız ki? | Open Subtitles | هل قال لك، كيف من المفترض لنا أن نستخدم الوعاء ونحن لانراه؟ |
| Sonra Taşıyıcıyı sana veririm, sen de gidip teslim edersin. | Open Subtitles | اذا أنا سأذهب إلى هناك و امسكه ثم سأعطيك الوعاء لتودعه في مؤسسة النقل |
| Taşıyıcıyı bulduk, ayrıca kendisini ve hastalığı bulaştırmış olabileceği kişileri karantinaya aldık. | Open Subtitles | حدّدنا الناقل الأولي للعدوى ولقد أحضرناها هيَ ومن يُحتمَل أن تكون أصابته إلى قسم العزل |
| İyileşeceksin. Taşıyıcıyı bulduk. Bunu söylemene gerek yok, Sam. | Open Subtitles | ستكونين بخير وجدنا الحيوان المضيف لا داعي لقول هذا سام |
| Bakalım, bir düşünürüm. Fakat, önce 4. Taşıyıcıyı da tahrip etmeliyiz. | Open Subtitles | نصيحه جيده , جو , لكن لازالت هنالك حامله رابعه للعدو علينا التعامل معها |
| Ne yapacağımı bilmiyorum! Taşıyıcıyı kullanamıyorum! | Open Subtitles | لا أعلم مالذي يجب فعله يستحيل وضعه في الوعاء |
| Taşıyıcıyı hasırın üstüne koyalım mı? | Open Subtitles | هل يمكنني وضع الوعاء على الحصيرة ؟ |
| Bilmiyorum. Taşıyıcıyı markette bıraktım. | Open Subtitles | ،لا أدري لقد تركت الوعاء فى البينش |
| Taşıyıcıyı hasırın üzerine koyun. | Open Subtitles | ضع الوعاء على الحصيرة |
| Gladys Taşıyıcıyı kabul etmedi ...çünkü taşıyıcının sadece yarısı doluydu. | Open Subtitles | مهمتي انتهت ، (جلاديس) لم تأخذ الوعاء ذلك لأن الوعاء مملوء نصفه فقط |
| Ruh Taşıyıcıyı ele geçirdi. | Open Subtitles | الروح حصل على الوعاء أصلاً |
| Taşıyıcıyı aldın. Kutuyu açsana. | Open Subtitles | لديك الوعاء إفتح الصندوق |
| Taşıyıcıyı matın üzerine yerleştirin. | Open Subtitles | ضع الوعاء على الحصيره |
| Taşıyıcıyı ver. Taşıyıcıyı ver. | Open Subtitles | إعطنى لوعاء إعطنى الوعاء |
| Taşıyıcıyı hasırın üzerine koyun. | Open Subtitles | ضع الوعاء على الحصيره |
| Aslında, onun peşinden gitmeseydin Taşıyıcıyı kullanamazdı. | Open Subtitles | . إذا لم تذهب خلفه ، ما كان سيمكنه إستعمال الناقل |
| Yani daha Taşıyıcıyı da durduramadın. | Open Subtitles | هل تعني أنك لم توقف ذلك الناقل حتى الآن؟ |
| Çünkü ilk Taşıyıcıyı tespit ettik. | Open Subtitles | لأننا اكتشفنا الناقل الأولي للعدوى |
| Uygun Taşıyıcıyı henüz bulamadık o kadar. | Open Subtitles | نحن فقط لم نعثر على المضيف الامثل |
| Bir Taşıyıcıyı vurdum. | Open Subtitles | ... لقد اسقطت حامله |