| Bir ay sonra kardeşi işkence gördükten ve fabrikasına devletin el koymasından sonra, o da büyükannemi takip etti. | TED | لحق بها بعد شهر، بعد أن تم تعذيب إخوته واستولت الحكومة على مصنعه. |
| Amos, Marlon Griffin'nin yerini hazırlarken onu kuleye kadar takip etti. | Open Subtitles | أموس ربما تبع مارلون الى الجريفين روست عندما كان يقوم بالبناء |
| Tuvalete kadar beni takip etti ve beni tehdit etti. Geri çekilmemi söyledi. | Open Subtitles | تبعني إلى الحمام وهددني وطلب مني التخلي عن القضية |
| İstihbarat füzeyi Ishim Nehri'ndeki kullanılmayan bir Sovyet Deniz Üssü'ne kadar takip etti 100 hektar büyüklüğünde ve 47 depo içeriyor. | Open Subtitles | تعقب إنتل الصاروخ إلى قاعدة بحرية السوفيتية المهجورة على نهر إيشيم، تحتوي على 47 مستودعات على مساحة 100 هكتار. |
| FBI onu yakındaki bir yerleşim bölgesine kadar... takip etti. | Open Subtitles | لقد تعقبت الشرطة الفدرالية إلى منطقة قريبة |
| Dünyanın ilk ulusal iğne değişim programını kurdu ve diğer ülkeler onu takip etti. Avustralya, Hollanda ve diğer birkaçı, | TED | فقد بدأت المشروع العالمي الاول لتبادل الإبر وقد لحقت بها الدول الاخرى مثل .. إستراليا وهولندا .. ودول أُخرى |
| Bence çocuk yardım etmesi için annesine sesleniyordu ve babası da onu takip etti. | Open Subtitles | أعتقد أن الولد كان يحاول الوصول إلى الأم طالباً المساعدة والأب تبعه |
| Adamlarımdan biri onları takip etti. Şimdi onları gözlüyor. | Open Subtitles | لحق بهم أحد الأخوة وهو هناك يراقب المكان الآن |
| Megatron onu Dünya'ya kadar takip etti, orada onu Kaptan Witwicky buldu. | Open Subtitles | وميغاترون لحق به الى الارض عندما وجده كابتن ويت ويكى |
| - Bizi otele kadar takip etti. - Ne sizi takip etti? | Open Subtitles | لقد جاء ورانا الى الفندق ماذا تعنين أن لحق بكم ؟ |
| Neden? Rangoon'a kadar Irrawaddy Nehri'ni takip etti. | Open Subtitles | لقد تبع نهر إيراوادي على طول الطريق حتى رانجون |
| Radikal politika patlamaları ve sinir bozukluğu da onu takip etti. | Open Subtitles | تبع ذلك نوبات سياسية متطرفة تلاها انهيار عصبي. |
| Bir çocuk çetesi tarafından havalı tüfekle gözünün çıkarılmasının ardından beni eve kadar takip etti. | Open Subtitles | تبعني إلى المنزل بعد أن أطلق بعض الأطفال النار على عينه |
| Bunu sürdürdü, beni takip etti, bana çiçekler aldı, hediyeler aldı. | Open Subtitles | لقد قاوم، لقد تبعني لكل مكان و لقد أعطاني ورودا و هدايا |
| - Şey sanırım babam karımı bu daireye takip etti. | Open Subtitles | ... حسناً أظن أن والدى تعقب زوجتى ... إلى هذة الشقة |
| Müsterini park yerine kadar takip etti, ve ondan bir randevu kopardi. | Open Subtitles | هي تعقبت زبونك الى موقف السيارات وعقدت موعد كي تقابله |
| O gece daha sonra beni banyonun içine kadar takip etti... ve sonra onu yapar. | Open Subtitles | وفي تلك الليلة... هي لحقت بي للحمام ثم قامت بذلك. |
| ...yani biri onun ne yaptığını anladı onu takip etti ve öldürdü. | Open Subtitles | لذا نحن نعتقد أن شخص ما حصل على الورك لِما كان يفعل، تبعه إلى الموقع وقتله |
| Biliyorum daha fazla et yok dedin ama, ama bu domuzcuklar beni beni,beni takip etti "Aww işte evimiz" | Open Subtitles | اعرف انك قلتي لامزيد من اللحم لكن هذه الشرائح تبعتني قائلة انا انا انا بطريقي الى المنزل |
| Bayan Quested, tutuklu sizi takip etti, değil mi? | Open Subtitles | آنسة كويستد , السجين تبعك ؟ |
| Üç yaşındayken, okula giden ablasını gizlice takip etti. | TED | في عمر الثالثة، تتبعت أختها الكبرى إلى المدرسة سراً. |
| Benimle aynı binada yaşadığı için mi takip etti, ya da kafayı takmıştı? | Open Subtitles | هل كان يلاحقني لأننا نسكن المبنى نفسه و من ثم أصبح مهووسًا ؟ |
| Anlamıyorsun, kıyafetlerim çalındı, yardım için seni aradım ve telefonunun sesini duydum sonra biri beni havuza itti ve arabaya kadar takip etti! | Open Subtitles | لكي تساعدني فسمعت هاتفك يرن هناك وبعد ذلك أحدهم دفعني في المسبح ثم طاردني الى السيارة |
| - Buraya kadar takip etti. Mutlaka geri dönecek. | Open Subtitles | لقد لحقني حتى هنا، سوف يعود |
| Beni takip etti ve Luc'a mal oldu çünkü ona gerçeği söyleyemiyorum. | Open Subtitles | ( لقد تتبعني , وجعلني أخسر ( لوك لأنني لم أخبره بالحقيقة |
| Beni bulmak için seni takip etti. | Open Subtitles | لقد تتبّعك لكي يحاول ايجادي |