| - Ben de takmayacağım. İşaretli olmak istemiyorum | Open Subtitles | لا أريد أن أرتديها لن أمضى لأكون ماركه |
| Söz veriyorum, yatak odasının dışında takmayacağım. | Open Subtitles | أعدك أنني لن أرتديها خارج غرفة النوم |
| - Onu takmayacağım | Open Subtitles | لا أريد أن أرتديها |
| O zaman ben de bu kravatı takmayacağım. | Open Subtitles | إذن ، انا ايضاً ، لن ارتدى ربطة العنق هذه |
| Smokinle eşarp takmayacağım. | Open Subtitles | لن أرتدي وشاحاً مع بدلة رسمية |
| Bu çok saçma. Bunları takmayacağım. | Open Subtitles | هذا سخيف , لن ألبس هذه النظارات |
| Nerede takmayacağım ki? | Open Subtitles | في أوقات لا أرتديها |
| Yüzüğü takmayacağım. | Open Subtitles | انا لن ارتدى الخاتم |
| Efendim, zil falan takmayacağım. | Open Subtitles | سيدي, أنا لن أرتدي أجراساً |
| Gözlüklerimi bile takmayacağım! | Open Subtitles | أنا حتى لن أرتدي نظاراتي |
| Geçeceksin o işi, peruk takmayacağım. | Open Subtitles | انسَ الأمر, أنا لن ألبس الشعر المستعار |
| - Aptal şeyi takmayacağım işte. - Hawaii çiçek kolyesi. | Open Subtitles | انا لن ألبس هذا الشيء الغريب، وذلك هو |