| Senin ataman için çok uzun süre dua ettim. Sanırım, tam sana göre bir yerim var. | Open Subtitles | لقد اردت منذ وقت بعيد شخصا لهذه المهمة و لدي المكان المناسب لك |
| Joe Grant dedektifti, seksiydi ve tam sana göre biriydi zaten. | Open Subtitles | جو غرانت كان محقق ومثير وكان الانسان المناسب لك |
| tam sana göre bir şeyim var, Drakkar Noir. | Open Subtitles | حسناً , لدي الشي المناسب لك Drakkar Noir. |
| Bayılacaksın. tam sana göre. | Open Subtitles | سوف تحبها , إنها مثالية لك |
| Michael, tam sana göre. | Open Subtitles | إنها مثالية لك يا مايكل |
| tam sana göre. Tetiği bile çekmen gerekmeyecek. | Open Subtitles | التخطيط المعتاد ليس عليك أن تضغط على الزناد. |
| tam sana göre. Tetiği bile çekmen gerekmeyecek. | Open Subtitles | التخطيط المعتاد ليس عليك أن تضغط على الزناد. |
| O tam sana göreymiş... | Open Subtitles | و كان هذا الرجل هو المناسب لك |
| Çok şanslısın. NYÜ tam sana göre bir yer. | Open Subtitles | هي بالظبط المكان المناسب لك (N.Y.U) ،انت محظوظ |
| tam sana göre bir elbisem var. | Open Subtitles | عندي الرداء المناسب لك |
| tam sana uygun bir şey var bende. | Open Subtitles | لدي الشيء المناسب لك |
| Bence Chris tam sana göre bir öğretmen. | Open Subtitles | أظن (كريس) سيكون المدرب المناسب لك |
| tam sana göre birini biliyorum Ray. | Open Subtitles | (لديّ الشخص المناسب لك تماماً، يا (راى |
| Bak, Liz dışarıda tam sana göre bir kız. | Open Subtitles | اوك، انظر انا أحضرت (ليز) وهي بالخارج وهي مثالية لك |
| O tam sana göre. | Open Subtitles | إنها مثالية لك |