| Temizliğe yardım etmek için tam zamanında geldin. | Open Subtitles | لقد أتيت في الوقت المناسب لتساعدني في التنظيف |
| Teşekkür ederim, oraya tam zamanında geldin. - Beni öldürecekti. - Krieg, yaptığın şeyi anlıyorum. | Open Subtitles | ،حمدًا لله، لقد أتيت في الوقت المناسب كانت ستقتلني |
| Merhaba ayı dostum. tam zamanında geldin. Ben de tam bitirmeyi bitiriyordum. | Open Subtitles | جئت في الوقت المناسب لمساعدتي لإنهاء اللمسات الأخيرة |
| Maureen'in meşhur tatlı Fransız usulü yumurtalı ekmeği için tam zamanında geldin. | Open Subtitles | وصلت بالوقت المناسب لتناولي الخبز الفرنسي الخاص بــميرين |
| Bilimsel tarihe tanıklık etmek için tam zamanında geldin. | Open Subtitles | أنّك وصلت في الوقت المناسب لتشهد تاريخًا علميًا. |
| tam zamanında geldin. Bir şişe Kahin'i yok etme iksiri. | Open Subtitles | أنت في الوقت المناسب ، زجاجة منجرعةالقضاءعلى العرافة. |
| tam zamanında geldin. | Open Subtitles | لقد وصلت بالوقت المُناسب. |
| - tam zamanında geldin. | Open Subtitles | انا بخير لقد جئت بالوقت المناسب |
| Girsene. tam zamanında geldin. | Open Subtitles | اهلاً ، تفضلي جئتِ في الوقت المناسب |
| Hey, Jessie, bir şaheser için tam zamanında geldin. | Open Subtitles | مرحباً (جيس) لقد أتيت في الوقت المناسب لتشاهدي تحفة أخرى |
| Tanrım, Laurey, rüya balesi için tam zamanında geldin. | Open Subtitles | رباه (لوري)، أتيت في الوقت المناسب لمشاهدة عرض الباليه الذي سأقدّمه |
| David, tam zamanında geldin. Ön taraftan tutabilir misin? | Open Subtitles | ديفيد جئت في الوقت المناسب هل يمكنك ان تمسكه من الامام؟ |
| - Bu sürpriz olmalıydı, ama tam zamanında geldin. | Open Subtitles | ـ لا ـ لقد كانت مفاجأة ولكن ـ جئت في الوقت المناسب |
| tam zamanında geldin. Kapanış performansını beğeneceğine eminim. Harika biri. | Open Subtitles | جئت في الوقت المناسب وأعرف أنك ستحب عرض النهاية، إنها مذهلة |
| Tanrıya şükür. Buraya tam zamanında geldin. | Open Subtitles | شكرا للرب لقد وصلت بالوقت المناسب |
| - tam zamanında geldin. | Open Subtitles | - وصلت بالوقت المناسب لتاول الطعام. |
| Güzel. Öyleyse tam zamanında geldin. | Open Subtitles | ذلك جيد، إذا وصلت في الوقت المناسب |
| Gecikmedin. tam zamanında geldin. | Open Subtitles | لست متأخره أنت في الوقت المناسب. |
| Ama sorun yok tam zamanında geldin. | Open Subtitles | لكن الأمرُ على ما يرام أنت وصلت في الوقت المحدد |
| Meg, tam zamanında geldin. | Open Subtitles | (ميغ)، وصلتِ في الوقت المناسب |
| tam zamanında geldin. | Open Subtitles | حسناً، لقد جئت هنا في الوقت المناسب تماماً |
| tam zamanında geldin. Barney's'e gidiyoruz. | Open Subtitles | في وقتك تماماً "ذاهبون إلى " بارنييز |
| Ağacı süslemek için tam zamanında geldin. Hadi şu ağacın tozunu attıralım. Biraz da sim serpiştirelim. | Open Subtitles | وانت على الوقت لتساعدي بتزيين الشجرة دعونا نزين هذا الشيء تزيينا رهيبا دعونا نضع عليها بعض الشرائط اللامعة |
| tam zamanında geldin. | Open Subtitles | أتيتَ في الوقت المناسب |