| O zamanlar bir araba tamirhanesinde çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَعْملُ في هذا ظهر ورشة تصليح سياراتِ ثمّ. |
| Biz aslında daha önce babanın tamirhanesinde tanışmıştık. | Open Subtitles | بالواقع لقد تقابلنا من قبل في ورشة والدكِ. |
| Öyle, ama ben babamın tamirhanesinde çalışmayı seviyorum. | Open Subtitles | ربما ولكن أنا أحب العمل في ورشة عمل والدي . |
| Bay Woolridge, beni Bill Cox'ın tamirhanesinde işe aldırdı. | Open Subtitles | السيد " وولتريج "وجد لي عملا في ورشة خردة " بيل كوكس " |
| Ağabeyimin küçük tamirhanesinde çalışıyorum. | Open Subtitles | أخي لديه ورشة صغيرة ونعمل فيها معا |
| Alaska'da Jiggy'nin araba tamirhanesinde yaşayan çocuğu hatırla kuduz köpek tarafından ısırılmıştı. | Open Subtitles | ولاية "ألاسكا"، هذا الفتى الذي يعيشٌ فوقَ ورشة تصليح السيّاراتِ تمَّ عضّه بواسطةِ كلبٌ مصاب بالداءِ |
| Joy'un hayali babasının tamirhanesinde başladı. | Open Subtitles | بدأ حلم "جوي" في ورشة حدادة كان يديرها والدها |
| Kiranı ödemek için Canelo'nun tamirhanesinde çalıştın. | Open Subtitles | حصل على عمل في ورشة (كانيلو) للسيارات لدفع الإيجار |