| Duyduğuma göre siz çoktan tanışmışsınız. | Open Subtitles | لقد سمعت أنكما تقابلتما بالفعل |
| tanışmışsınız. Katherine üçüncü odada kalacak. | Open Subtitles | أوه، جيد، لقد تقابلتما سوف تأخذ ( كاثرين ) الغرفة الثالثة |
| Güzel, bakıyorum ikiniz tanışmışsınız. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أن ثلاثتكم قد التقيتم بعضكم |
| Bay Douglas, Bayan Todd. Yeni ortağımla tanışmışsınız. Abraham, bir mektubun var. | Open Subtitles | سيد (دوجلاس)، سيدة (تود) لقد قابلتم مساعدى الجديد (إبـراهام)، جاء لك خطاب. |
| Neyse ki tanışmışsınız, artık işimize bakabiliriz. | Open Subtitles | على أى حال ، أرى أنكم قد تقابلتم ربما ننزل لأسفل لنبحث العمل |
| Görüyorum ki, yeni şefimiz Rodrigo'yla tanışmışsınız bile. | Open Subtitles | أرى بأنكِ بالفعل قد قابلتِ قائدنا الجديد رودريغو |
| Müdür yardımcımızdır. Görünen o ki, gizli görevdeyken onunla tanışmışsınız. | Open Subtitles | إنّه نائب رئيسنا، وعلى ما يبدو أنّكما قد إلتقيتما عندما كان يعمل متخفيا. |
| Bakıyorum tanışmışsınız. | Open Subtitles | أراكم قد تقابلتما. |
| Güzel. tanışmışsınız. | Open Subtitles | ، جيد . لقد تقابلتما |
| - Harika! tanışmışsınız. | Open Subtitles | واو رائع انت الشباب لقد التقيتم |
| Görüyorum ki çoktan tanışmışsınız, ha? | Open Subtitles | أنا اراكم قد التقيتم. |
| Görüyorum ki çoktan tanışmışsınız, ha? | Open Subtitles | أنا اراكم قد التقيتم |
| Gördüğüm kadarıyla Cookie'yle tanışmışsınız. | Open Subtitles | أرى... أرى... أنكم قابلتم كوكي |
| Bakıyorum, hepiniz karımla tanışmışsınız. | Open Subtitles | أرى أنكم قابلتم زوجتي |
| Fakat görünüşe göre tanışmışsınız bile. | Open Subtitles | لكنّ يبدو أنكم تقابلتم بالفعل. |
| Siz zaten tanışmışsınız. | Open Subtitles | ولكن أعتقد إنكم تقابلتم بالفعل |
| Bakıyorum da tanışmışsınız. | Open Subtitles | أرى أنكِ قابلتِ زميلي العزيز. |
| Görünen o ki, gizli görevdeyken onunla tanışmışsınız. | Open Subtitles | على ما يبدو أنّكما قد إلتقيتما عندما كان يعمل متخفيا. |
| Karınızla birlikte Ethan'ı evlat vermeye çalışırken tanışmışsınız. | Open Subtitles | كان وكيل التبني الذي قابلتموه أنت وزوجتك بشأن التخلي عن " إيثان " وعرضه للتبني بعد مرور يوم من إختفائه |
| Larry, güzel. Bakıyorum D-Day'le tanışmışsınız. Eğleniyorsunuz da. | Open Subtitles | "لاري" , أرى بأنّك قابلتَ "دي داي" وتَقْضي وقتاً سعيداً، هذا جيدُ |
| Karımla tanışmışsınız. | Open Subtitles | لقد علمتُ أنكما التقيتما بزوجتي. |
| Harika, görüyorum hemen tanışmışsınız. | Open Subtitles | إذن, أراكم إلتقيتم جميعاً |
| Giriş sınavımızda matematikte sizden daha yüksek not alan tek öğrenciyle tanışmışsınız bile. | Open Subtitles | اراك قد قابلت الطالبة الوحيدة التي احرزت اعلى مني في قسم الرياضيات في امتحان القبول |
| Görüyorum ki çoktan İngiliz arkadaşımla tanışmışsınız. | Open Subtitles | أرى أنكي قابلتي صديقي الإنجليزي |