| Şu ilerde siyah elbiseli, hoş bir tane vardı. | Open Subtitles | هناك واحدة لطيفة المظهر هناك بالفستان الأسود والخرز عليه |
| Evet, gazetede bir tane vardı son cinayetinde yaklaşık, sanırım, geçen ayın 4'ünde yada 5'inde. | Open Subtitles | نعم, هناك واحدة فى الجريدة وقت حدوث جريمتها الأخيرة اعتقد فى الرابع من الشهر الماضى |
| Lanet olsun, kaç tane vardı? | Open Subtitles | يا للجحيم ، كم كان عددهم ؟ |
| Kaç tane vardı, efendim? | Open Subtitles | كم كان عددهم يا سيدي؟ |
| İki tane vardı, büyüğünü seçtim. | Open Subtitles | كان هناك إثنان, وإلتقطت الأكبر. |
| Çocukken buna benzer bir tane vardı. Bundan biraz daha büyüktü. | Open Subtitles | كان لدي واحدة كهذه عندما كنت صغيراً أكبر من هذه بقليل |
| Çocukken bunlardan bir tane vardı. | Open Subtitles | كانت لديّ واحدة من هذه عندما كنتُ طفلاً. |
| Evde bir tane vardı ama, tıbbi amaçlı. | Open Subtitles | لدي واحدة في المنزل. للأغراض الطبية. |
| Çocukbakım bölümünde bir tane vardı. | Open Subtitles | هناك واحدة في دار رعاية الأطفال |
| - Senin gezegeninde de bir tane vardı. | Open Subtitles | هناك واحدة على كوكبك |
| Zamanında bizde de bi tane vardı. | Open Subtitles | كانت هناك واحدة في الصف |
| - Bir tane vardı. | Open Subtitles | -كان هناك واحدة. |
| Aman Tanrım. Kaç tane vardı? | Open Subtitles | يا إلهي، كم كان عددهم هُناك؟ |
| Kaç tane vardı? | Open Subtitles | -كم كان عددهم ؟ |
| 16 tane vardı! | Open Subtitles | ! لقد كان عددهم ستَة عشر |
| - Kaç tane vardı? | Open Subtitles | كم كان عددهم ؟ |
| Diğeri. İki tane vardı. | Open Subtitles | كان هناك إثنان منهم. |
| O aynasız gelene kadar bir tane vardı. | Open Subtitles | لقد كان لدي واحدة فعلا حتى ظهر هذا الشرطي |
| Pedikür salonunda yanımda bir tane vardı, ama sonra... sonra gidip ağda yaptırdım yani ben | Open Subtitles | كانت لديّ واحدة عندما كنت لدى صالون تقليم الأظافر... وبعد ذلك، بالطبع، ذهبت... إلى التشميع وإلى سرير السمرة |
| Bende bir tane vardı sanki. | Open Subtitles | ربما لدي واحدة في مكان ما. |